Yalan bir iyilik gibi sıcak, bir sevgili gibi güleç, ona en çok ihtiyacımız olan bir anda çalar kapımızı. Siyah bir gecede önüne tutulan ışığın ardına düşer insan. Yolun doğruluğunu sorgulayacak ne şansı, ne gücü vardır. Gün ışıdığında çoktan yanlışına varmıştır. Geriye dönüş başlangıçtan daha acı, daha zordur. Ne yenilgisine sahip çıkabilir, ne yolunu sürdürebilir, ikinci bir geceyi bekleyecektir umarsızca, ya da kötü geçmişini ateşe verip o yangının külünden başlayacaktır her şeye.
Haberin, müziğin, kitabın, her şeyin büyük bir bombardımanla halka sunulduğu ve insanların ürünlerin büyük çoğunluğundan haberdar bile olmadığı günler bunlar. Bundan sonra da böyle olacak geriye dönüş düşünülemez.