Çünkü ruhla donanmışlığın ateşine kesintisiz olarak dayanabilmek, ancak uçukların, ruh hastalarının ve saplantılı kişilerin işidir; sağlıklı insan ise, bu gizemli ateşin bir kıvılcımı bile eksik olsa, hayatın yaşanmaya değer olmayacağı yolundaki açıklamayla yetinmek zorundadır.
Sayfa 319 - YKYKitabı okudu
Tümüyle mutlu değillerdi. Genç adam ve genç kız çoğu zaman kulübenin bir köşesine çekilip gözyaşı döküyorlardı. Mutsuz olmalarına bir sebep göremesem de bu beni derinden etkilemişti. Eğer bu denli güzel yaratıklar bile perişansa, benim gibi kusurlu ve yapayalnız bir varlığın acılar çekmesi o kadar da tuhaf değildi. İyi ama bu güzel varlıkları mutsuz kılan neydi? Harika bir evleri vardı (benim gözümde öyleydi), her türlü lükse sahiptiler; üşüdüklerinde onları ısıtacak ateşleri, acıktıklarında karınlarını doyuracak besinleri vardı. Muhteşem kıyafetler giyiyorlardı ve daha da ötesi, birbirlerine yoldaşlık ediyor, konuşuyor, her gün sevgi ve nezaketle bakışıyorlardı. Gözyaşları ne anlama geliyor olabilirdi? Gerçekten acı belirtisi miydi bunlar? İlk başta bu soruları çözemiyordum ama sürekli dikkat ve geçen zaman, ilk bakışta bana gizemli gözüken nice şeyi açıkladı. Bu sevimli ailenin huzursuz olmasının nedenlerinden birini anlamam için bir hayli zaman geçmesi gerekti. Yoksulluktu bu. Söz konusu illetle boğuşuyorlardı. Yiyecekleri sırf bahçelerinde yetiştirebildikleri sebzelerden ve yegâne ineklerinin sütünden ibaretti. Kaldı ki bu inek, kışın sahipleri ona yedirecek yem bulamadığı için çok az süt verebiliyordu.
Reklam
Ay en gizemli sizsiniz tamam.
Bu adam boş sayfalardan ve görünmez mürekkeple yazılmış kelimelerden oluşan bir kitaptı.
"Affedersiniz, burası neresi?" Hafif bir dokunuşun omzunu sarsmasıyla uyanan adam gözlerini açtığı anda boş bulunarak karşısında ona bakan mavi gözlere kapılıverdi. Denizi, gökyüzünü andıran yoğun göz be- bekleri ışık vurduğunda mavi; uzun güzel kirpiklerini kırpıştırdığındaysa kahverengi görünüyordu. Bu gizemli bakışlarla sersemleyen adam nihayet aklını başına toplamayı başardığında kadının sorusunu cevapladı. "Burası... Muhteşem güçleri olan bir kasaba." "Muhteşem güçler mi? Buradan şimdiye dek hiç hissetmediğim bir koku yayılıyor. Ben bir yerin kokusuna bakarak nasıl bir enerji yaydığını algılayabiliyorum. Bu kasaba... huzurlu ve güzel kokuyor. Ama garip bir şekilde tanıdık bir his de uyandırıyor. Hem rüzgârı hem de havası yumuşak. O kadar ferah ki elimde olsa ömrümü burada geçiririm." "Madem öyle... Bu kasabada birlikte yaşamaya ne dersiniz?" Kadının gözlerine bakarken boş bulunarak sorduğu bu soru adamı afallatıp yerinden sıçratmaya yetmişti. Onun kulaklarına kadar kızarmış şaşkın halini gören kadınsa tatlı tatlı gülümsedi. "Olur. Yaşayalım."
Darwin'e göre, aile ağacımızdaki gizemli bir dalın sonunda bizler tamamen yalnızızdır.
Sayfa 30
... sonrasında insanın ruhu ne biçim bir kapalı kutu dedim kendi kendime; insana daima yeni ufuklar açıp, alabildiğine mantıksız yeni duygularla onu afallatan ne gizemli bir kapalı kutu.
Kolektif KitapKitabı okudu
Reklam
862 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.