Papalık ve Roma: Rodos ve Otranto Seferleri, 1480
Fatih Sultan Mehmed 1480'de Rodos, İtalya ve papayı hedef aldı. İtalya'da Napoli, Venedik ve Milano arasındaki rekabetler ve papalığın siyasî girişimlerine karşı düşmanlık sebebiyle durum tamamıyla elverişliydi, Venedik de Fatih'i, Napoli krallığına karşı harekete geçmeye teşvik ediyordu. 1480 baharında Fâtih, bir taraftan Vezir
Sayfa 212Kitabı okudu
Çöl Panteri BAYBARS
Halep'te bir köle pazarında satın alındığında başlayan hikâyesi Mısır'da Memlük sultanlığına uzanan Baybars, seferleri boyunca 40 bin kilometre yol kat etmiş; Moğollar, Ermeniler ve Haçlı kalıntılarıyla defalarca savaşarak "Çöl Panteri" olarak efsaneleşmişti. Parçalanan İslâm dünyasını bir araya getiren, Haçlı ve Moğol belalarını defeden Sultan, ardında teşkilatlanmış bir devlet bıraktı. Harp meydanında gösterdiği kahramanlıkların yanı sıra birçok savaş mültecisine kapılarını açtı. Belki bugün bile Kahire'nin ara sokaklarında onun cömertliğinden, halkına duyduğu muhabbetten ve fetihlerin babası oluşundan bahseden hikâyeciler geziniyordur.
Sayfa 36 - Derin Tarih - Özel Sayı 23, Memlüklüler, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Türkçe, Türkiye, 2022, Albayrak Medya, Ketebe Dergi, 9772148919001, 208 sayfa Genel Yayın Yönetmeni Taha KılınçKitabı okuyor
Reklam
Peygamberin ümmeti dokuzuncu yüzyıldan sonra kendi kaderinin iplerini elinden kaçırmıştı. Yöneticilerinin hepsi yabancıydı. İki yüzyıllık Frenk işgali boyunca gözlerimizin önünde resmi geçit yapan onca kişilikten hangileri Araptı?
YKY Yayınları
Sırçadan yapılmış gibi parçalar bizi kader ve yapışmaz bir daha asla kırıklarımız.
YKY yayınlarıKitabı okudu
Arapların gözüyle Haçlı seferleri'nin Müslüman bir okuyucu için en sarsıcı tarafı, konu edilen dönemdeki İslam dünyasının, bugünküyle büyük benzerlikler içermesi.
Taraji komik bir cevap vermişiz
Her an aşagıdaki meydana atlayacakmış gibi duran bu paha biçilmez at, Venedik'teki pek çok hazine gibi Haçlı seferleri sırasında İstanbul'dan yagmanarak getirilmişti. Yagmalanarak getirilen bir başka sanat eseri de kilisenin güneybatı köşesinde atların altında duruyordu:Tetrark olarak bilinen, mor bir porfirdi. Heykel, on üçüncü yüzyılda İstanbul'dan getirilirken ayagının kırılıp kaybolmasıyla tanınıyordu. 1960 'larda ayak mucizevi bir şekilde İstanbul' da bulunmuştu. Venedik, heykelin kayıp parçası için istekte bulunmuş, Türk yetkililerse basit bir mesajla cevap vermişlerdi:Siz bizim heykelimizi çaldınız biz de ayagı vermiyoruz.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.