Bilindiği gibi nikahın meşruiyetindeki hikmet sırf cinsel ihtiyacını gidermek değil, eserin başında anlatılan önemli gaye ve maksatlardır.Mutlu bir aile ocağı kurmak, insan neslini temiz bir yöntemle devam ettirmek, necip ve soylu evlad sahibi olmak, çocukları iyi bir şekilde yetiştirip, istikbale hazırlamak ve topluma yararlı bir gençlik kazandırmak, bu gayelerin başında gelir.
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
Cahiliye söyleminin din söylemine bulaştığı konulardan biri olan mahremiyeti; haram kavramından ziyade öncelikle hürmet kavramı üzerine bina etmeliyiz. Zira kötü ve necis olan bir şeye haram denilmesi ile Mescid-i Haram'a haram denilmesi arasında fark vardır. İkinci ifadedeki haram, kötülüğü değil bir hürmet ve yüceliği ifade eder.
Sayfa 31 - Mehmet GörmezKitabı okudu
Üstad
Rahmetli Necip Fazıl cömertti.Selami Çalışkan diyor ki; "Bir kurban bayramı Erenköy'deki evine ziyarete gitmiştim. O esnada bond çantalı, gözlüklü birisi içeri girdi. Selam verdi ve" Başbakanın size çok selamı var. Bunu size hediye olarak gönderdi efendim. "dedi. Adam çantayı bıraktı ve gitti. Üstad, oğlu Osman'a çantayı işaret ederek "Bak bakalım ne göndermişler." dedi. Osman abi çantayı açtı ki ne görelim; desteler hâlinde binlikler. Osman abi üstadın "Kapat ve oraya bırak" emrini anında yerine getirdi. Beş dakika sonra içeri bir başkası girdi. Selam verdi ve üstadın "Nereden geliyorsun ve benden ne istiyorsun?" sorusuna "Malatya'dan geliyorum efendim. Evim yandı da sizden biraz yardım isteyecektim" cevabını verdi. Üstad:"Osman! O çantayı ver adama gitsin" dedi. Osman abi para dolu çantayı adama verdi. Adam alıp gitti. Ben üstada "O adamı tanıyor musunuz?" diye sordum. Üstad "Kim olduğunun ne önemi var, hâlini arz etti ya" cümlesini öyle bir söyledi ki; "Keşke sormasaydım." diye pişman oldum. Necip Fazıl'ı tahlil edenler "O zekilik ve delilik arasında bir noktada bulunuyordu. Ama deliliğe daha yakındı" diyorlar.
Sayfa 151
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk