Mutlu musunuz? Tamam o zaman, her gün kederlisiniz demektir. Her günün ya büyük bir hüznü ya da küçük bir endişesi vardır. Dün sevdiğiniz birinin sağlığı için endişeleniyordunuz, bugünse kendi sağlığınız için; yarın para sıkıntısı, öbür gün bir iftiracının yergisi, ondan sonraki gün bir dostunuzun başına musallat olan bir felaket; sonra hava koşulları, ardından kırılan ve yok olan bir şeyler, sonrasında vicdanınızın ve omurganızın size sitem ettiği bir keyif, bir başka gün ise toplumsal çalkantılar gelir. Yürek acılarını saymıyoruz. Ve böyle sürüp gidecek. Bir bulut dağılırken diğeri yoğunlaşacak. Yüz günün birinde güneşli bir havada sevinci tadacaksınız. Ve mutluluğun tadını çıkaran azınlığın içindesiniz! Diğerlerine gelince, üzerlerinden gecenin karanlığı hiç eksik olmaz.
Sayfa 298 - Cilt 2Kitabı okuyor
İnanmakla inanmamak arasında bocalar dururuz.
Reklam
Hayır, garip insanlarla uğraşmak istemem. Onlardan bana hayır yok; bana seven, gülen, bağıran mahlukat lazım! Bu adam yaşamıyor ki…
Bir türlü istediğim gibi gülemem. Şöyle hani, insanlara selam kabilinden bir gülümsemek mecburiyeti vardır. En mesut anımda o kadar gülebildim. Selam makamında da hiç gülümsemedim; sonradan ağlayacağımdan korktum.
"Yarı ahlâksız, garip surette dindar."
Sayfa 119Kitabı okudu
Sait Faik Abasıyanık — Havada Bulut
Hayır, garip insanlarla uğraşmak istemem. Onlardan bana hayır yok, bana seven, gülen, bağıran mahlukat lazım!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.