Beni rahatlatan şey, kendi içimde bir yol bulup yürümemdi; kendi düşlerime, düşüncelerime ve sezgile­rime güvenimin artması ve içimde taşıdığım gücün gide­rek daha çok bilincine varmamdı.
iz­leyecek gücü henüz kendimde görmediğim bir öğüdü bir başkasına veremezdim.
Reklam
KAi’de, o akşam masalcı dede Cecco söze şöyle başladı: ‘İzin verirseniz beyler, bugün size çok eski bir öykü anlatmak istiyorum. Güzel bir hanımefendiye, bir cüceye, bir aşk iksirine, bağlılığa, nankörlüğe, sevgiye ve ölüme değinen bir öykü bu.
“Ne var ki, içinde yaşattığı düşün şimdi gerçekleşme olasılığı baş gösterir göstermez, öylesine çok korktu, utanç ve suçluluk duygusu üzerine çullanmıştı ki, cesaretini yitirmiş, kendisi için hiçbir şey isteyecek gücü kalmamıştı. Daha önce olacaktı bu, gibilerinden bir duygu belirdi içinde, o çekişmeli ve fırtınalı günlerde olacaktı tevekkül ve teslimiyeti daha öğrenmeden. Oysa artık geçmiş ola! Şimdi böyle bir şey, çoktan görülmüş bir hesabın altına yalnızca bir çizgi çekmekti, bir hesabın kapatılmasıydı, tüm gizli kalmış, yarı buçuk itiraf edilmiş duygu ve düşüncelerin acı bir şekilde doğrulanmasıydı, bundan böyle insanı yeni yaşamlara özendiren hiçbir kıvılcım parıltısı içermiyordu.”
Keşke izleyeceğim yolu görebilsem! Keşke tek bir adım olsun ileri gidebilsem!
Yaşam konusunda bir fikrin vardı; içinde bir inanç, bir beklenti yaşıyordu; eylemlere, acılara ve özverilere hazırdın. Ama yavaş yavaş anladın ki, dünya hiç de senden eylemlerde ve özverilerde bulunmanı istemiyor; yaşam, kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar ve radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.