Onu bulmak ge­rekiyor, kendi Ben’inde bu asıl pınarı bulmak, onu bulup özümlemek gerekiyordu! Başka türlüsü ara­maktı yalnız, dolambaçlı yoldu, yolunu şaşırmaktı.
Sözcükler gizli saklı anlamı zedeliyor, dile getirilen her şey o an değişiyor biraz, biraz çirkin, biraz aptalca niteliğe bürünüyor.
Reklam
Bir insanın hâzinesini ve bilgeliğini oluşturan şeyin bir başkasının kulağına her zaman aptalca gelmesine de hiç diyeceğim yok.
Açıkçası, düşüncelere de pek değer verdiğim yok. Nesneler daha değerlidir benim için.
Bu Siddhartha antikanın biri, acayip düşünceleri var, öğretisi soytarıca geliyor insana.
yeri yurdu neresi olabilir, ezeli ve ebedi kalbi nerede çarpabilir­di insanın kendi Ben’inden, kendi özünden, herke­sin kendi içinde taşıdığı o yok edilmezden başka? Peki, neredeydi bu Ben, bu öz, bu en son nesne? Et değil bu, kemik değildi, düşünme değil, bilinç değil­di, böyle diyordu bilgelerin bilgeleri. Nerede, peki neredeydi o zaman?
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.