Çoğu insan,yapabileceği en büyük fedakârlığın bir şey uğruna ölmek olduğunu düşünürdü.Yanılıyorlardı.Yapabileceğiniz en büyük fedakârlık;bir şey uğruna yaşamak,onun benliğinizi tüketmesine ve sizi hiç hiç tanımadığınız bir hale dönüştürmesine izin vermekti. Ölüm unutulurdu;yaşamak ise mutlak olan şeydi,var olan en sert gerçekti.
Sayfa 150
VEBAYLA CEZALANDIRILAN HAYVANLAR
Tanrı öfkesini günahkâr dünyaya belirtmek için korkunç bir salgın gönderdi. Cehennemde doldurulan küçük zehir şişeleri her hayvanın üzerine düştü. Hepsi ölmemişti, ama ölüme yakın bir şekilde yatıyorlardı ve hiçbiri sönmekte olan hayat ateşini yeniden canlandıracak yakıtı aramıyordu artık. Hiçbir yiyecek arzu uyandırmıyordu; kurtlarla tilkiler
Sayfa 68
Reklam
Onlar bu manzarayı görselerdi şüphesiz kendi insanlık ideallerinin yalnızca bir hayal olduğunu, dünyanın sonunun uzaydan değil, bizzat kendi içinden getirileceğini düşünüp bunca gizliliğe, bunca tehlikeye katlanmazlar, hiç olmasa yılda bir defa uçurmak üzere güvercinleri hapsedip durmazlardı.
Sayfa 424 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Hiç bir şey sürüp gitmiyor ne bir ağaç ne aşk, hatta şiddet sonucu ölüm bile.
Aşk zaten bu demekti. Vuslatı isteyen âşık ayrılığa hazır olmalıydı. Bunun içindir ki ben, en mesut âşığın, devamlı vuslatı isteyen ama hiç vuslatı yaşamayan âşık olduğunu düşünüyordum. Sevgilinin gelişinin ayak seslerini duyarak kıyamete kadar yaşanabilir ama vuslata erdikten sonra gideceğinin korkusuyla hemen can verilirdi. Sonunda vuslat olan bir ayrılık, dertleri bile zevke dönüştürür ama sonu ayrılıkla bitecek bir vuslat sevinci kedere boğardı.
Sayfa 322Kitabı okudu
KEDER ATLASI
nilüferler niçin suya eğilir ve niçin kavruk otlar gibi tutuşur o ilk sevdalar söyleyin bana ey kitaplar.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.