1918 sadece, muhteşem bir devletin tarih sahnesinden çekilişi olmamış, aynı zamanda asırlardan beri süren haç ile hilal çarpışmasının da acı sonu olmuştur. Artık galip gelen haçlı büyükler için, asırlarca rüyalarını süsleyen yağlı bir kemik üzerinde pazarlıklar, çekişmeler devri başlamıştı. "Hasta Adam"ın komaya girdiği ve soyulmaya hazır bulunduğu ittifakla kabul ediliyordu. Ancak, kimin eli hangi cebe uzanacaktı, çekişmenin konusu bu idi...
"ha eğer, milliyetçilikten, batılılaşmakta yaya kalma pahasına kendi kültürüne sahip çıkmayı anlıyorsanız, bakın o doğru. evet, milliyetçiyim. ve hilal'le haç arasında bir seçim yapmak söz konusuysa, hiç kuşkunuz olmasın, hilal'i seçerim."
Reklam
Peki ya şimdi..
"Vaktiyle haç adına hizmet veren bilginler ve bilgiler İstanbul'un fethinden sonra hilâl için çoğalmıyor muydu?"
Soğuk Savaş Dönemi
Soğuk Savaş sonrası dünya bayrakları ve haç,hilal hatta başörtüsü gibi kültürel kimlik simgeleri önem kazandı; çünkü kültür önemlidir ve kültürel kimlik pek çok insan için en önemli şeydir. İnsanlar yeni ama çoğunlukla da eski kimlikleri keşfediyor ve yeni ama çoğunlukla da eski bayraklar altında yürüyor, bu da yeni ama çoğunlukla da eski düşmanlarla savaşlara yol açıyor.
Paul Valery
"Avrupa kültürünün yitik yanılsaması ve bilginin herhangi bir şeyi kurtarmaya güç yetiremediğinin kanıtı var; ahlâki hırsları içinde ölümcül darbesini yemiş ve tatbiklerinin acımasızlığıyla haysiyetsizleşmiş bir bilim var; çok galip olan idealizm var; derin yara bere içinde, hayallerinden sorumlu; suç ve yanlışların yükü altında hayalleri kırılmış, dövülmüş, ezilmiş realizm, eşit derecede alay konusu olmuş açgözlülük ve fedakârlık; zamanların içinde karışmış inanışlar, haça karşı haç, hilâle karşı hilâl; şüpheciler de var. Böylesine haşin, böylesine ağır, böylesine sarsıcı ve kedinin fare ile oynadığı gibi tasavvurumuzda oynayan vukuatların karşısında şaşkın şüpheciler; şüphelerini yitiriyor, tekrar tekrar buluyor, yine kaybediyor ve artık ruhlarının devirlerinden faydalanmayı bilmiyorlar artık."
Sayfa 126
Sizin en büyük sorununuz da bu. Bir rakı sofrasında dost olup, ertesi sabah birbirinizi bıçaklayabiliyorsunuz. İlk tanışmada yakınlaşıp, birbirinizi tanıdıkça uzaklaşıyorsunuz. Bizse tersini yapıyoruz. Uzaktan başlayıp, ağır ağır yaklaşıyoruz. Dost olmamız uzun sürüyor ama dostluklarımız kalıcı oluyor. Doğu ile Batı arasındaki fark hilal ile haç arasındaki fark kadar. Hilal bombeli. Haçtaysa dik açılar var. Hilal altında yaşayanlar da bombeli hayatlara sahip. Genişler, kurallarla ilgilenmiyorlar, zamanla ilgileri yok, çöl kumu gibi uçuşuyorlar. Haçın gölgesindekilerse sert ve köşeli hayatlar yaşıyorlar. Yasaları, kuralları olan, dik açılı hayatlar. Hilalin altındaki insana, haçın gölgesindeki düzeneğe inanıyor. Dolayısıyla hilalle yaşayanların her biri ayrı bir düzenek geliştiriyor. Küçük çeteler. Küçük düzenler. Haç, insana tek bir düzenek emrediyor. Doğu ile Batı arasındaki fark bu.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
343 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.