(...) yüksek stres altında vücut, kaynaklarını etkin bir şekilde harekete geçirebilir, ancak daha düşük bir strese maruz kaldığında bu süreçleri aşağı doğru düzenlemez ve bu da hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların gelişimini, ayrıca depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikivatrik durumları da teşvik edebilir.
Günümüzde pek çok sayıda insan kaygılarını aşırı denetim altına almalarının bedelini psikosomatik hastalıklarla ödemektedirler. Mide ülseri, bağırsak spazmı, hipertansiyon, astım, bazı deri hastalıkları ve diğer birçok bedensel bozuklukların gerisinde doğrudan yaşanmayan duygular bulunur.
Bunu bir örnek ile açıklayalım: Bir araç yüksek devirde kullanıldığında bir süre sonra aracın motorunda yıpranmalar olduğunu görürsünüz. İnsan bedeni de böyledir.
Metebolizması hızlı çalışan kişiler, erken yaşta kalp hastalıkları ve hipertansiyon riski yaşarlar. Metabolizması hızlı çalışan bireyler, kolay kolay kilo almazlar, fakat elleri sıcak ve kalp atışları hızlı olur.
Günümüzde pekçok sayıda insan, kaygılarını aşırı denetim altında almalarının bedelini psikosomatik hastalıklarla ödemektedirler. Mide üsleri, bağırsak spazmı, hipertansiyon, astım, bazı deri hastalıkları ve diğer bir çok bedensel bozuklukların gerisinde doğrudan yaşanan duygular bulunur. Boşalım yolu bulamayan bu gerilimler ve kaygılar organlar aracılığıyla anlatım bulurlar.
''Hipertansiyon kalp büyümesi, kalp krizi, beyin kanaması ve felç,böbrek yetmezliği ve böbrek fonksiyonlarında bozulma, görmede azalma ve körlük, büyük atardamarlarda genişleme ve bu damarlarda yırtılmaya yol açabilir.''
"Mide ülseri, bağırsak spazmı, hipertansiyon, astım, bazı deri hastalıkları ve diğer birçok bedensel bozuklukların gerisinde doğrudan yaşanmayan duygular bulunur. Boşalım yolu bulamayan bu gerilimler ve kaygılar organlar aracılığıyla anlatım bulurlar."