1 taşların sesini duydum konuştum duydum sustum. 2
Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. "Masalın da Yırtılıverdiği Yer", Göçmüş Kediler Bahçesi Bilge Karasu'nun metinlerinin belirgin bir özelliği var: Birçok edebiyat metninde bir arka
Reklam
Salih Mirzabeyoğlu ve Diyarbakır...
- " (…) Garip bir şey ama, hayatımın en diri hatıraları arasında Diyarbakır’ın esaslı bir yeri vardır; ve bir türlü inanamadığım bir şey varsa, benim o zaman o kadar küçük yaşta oluşum… Büyüklerin kendilerine nazaran iptidaî mahlûk gözüyle bakmalarının aksine, çocuk ayrı bir âlem ve varlık olmanın yanı sıra, demek ki o yaşlarda bile ne kadar
Sayfa 167 - 168,169,170,171,172,173 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Duvarları insanlardan oluşan bir labirentte gözleri donuklaşmış ruhum. Kalkamayan bir kuş gibi. Çırpınıp çırpınıp, duymuş gibi öldüğünü annesinin, babasının, yorulmuş geçmiş kendinden.
Ben dışarı çıkıyorum dedi ve kapıyı çekti. Sonra geriye dönüp baktı. Bir kapıdan çok, başka bir şeye bakıyordu sanki. Eski bir giysiye belki. Susuz kalmış saksıdaki toprağa. Kalkamadığı bir sabah çoktan uzaklaşan otobüse. Bir fincan kahveye, sevdiğinin dudaklarına değip çekildiği ana.
"Yağmur bir gece yağdığında oturup dinleyin sesini. Evlatlar yağmura benzer. Onları bir kaba koymaya çalışmayın. Toprak olun."
26 öğeden 21 ile 26 arasındakiler gösteriliyor.