Daha ileri gitmeye kuvveti kalmamış gibi oraya, kapının önündeki iri bir taşın kenarına oturdu; kumlara şemsiyesiyle ümitsizliği kadar derin, hayatı gibi kırık çizgiler çizmeye başladı.
Ruhun sırlarını yansıtan o çizgiler, acılı da olsalar, ancak o yüzü güzelleştirirler. İçteki sırlardan hiçbir iz taşımayan yüzler, düzgün ve uyumlu hatlara sahip olsalar bile, her zaman çekicilikten yoksundurlar.
Ruhun sırlarını yansıtan o çizgiler, acılı da olsalar, ancak o yüzü güzelleştirirler. İçteki sırlardan hiçbir iz taşımayan yüzler, düzgün ve uyumlu hatlara sahip olsalar bile, her zaman çekicilikten yoksundurlar.
Sana yorgunluk, bitkinlik değil canlılık, yani hayat yakıştırıyorum.
Alnına çizgiler değil ayışığı, gözlerine kırık ve sulu bakışlar değil yıldız dökülüşü, geniş yüzündeki hüzünlü sis yerine de elma kırmızısı ve sesine, kalbinde ne var ne yok ele veren buğu yerine kaynayıp duran pınar şırıltısı yakıştırıyorum.
"Ruhun sırlarını yansıtan o çizgiler,acılı da olsalar,ancak o yüzü güzelleştirirler.İçteki sırlardan hiçbir iz taşımayan yüzler,düzgün ve uyumlu hatlara sahip olsalar bile,her zaman çekicilikten yoksundurlar..."