Yalnızlık, onun için bir anıt, karşısında saygıyla eğildiği bir kurtarıcıydı.
Sayfa 35 - Bilgi Yayınevi
Geçmiş zaman olur ki hayali bir cihan değer.
Sayfa 41 - Bilgi Yayınevi
Reklam
“Allahu ekber!” naralarıyla insan yaktılar bu ülkede
Koca bir otel, polisin, askerin gözü önünde, içindeki insanlarla birlikte nasıl yakılır, Tanrım!
Bilgi Yayınevi
Yalan olan, yaratılan bir hayalin peşine düşenlerin vahşetinden her zaman korkunuz
Bilgi Yayınevi
Yaşayan
bilmez misin hüzünler ve yalnızlıklar ince biçilmiştir kendi pusularına düşer hep yalnız insan
+756
"Peygamberlerin vârisleri ünvanlarıyla yol göstericiler olması gereken âlimler artık kalmadı ve onların yerini, görüntülerinin gerisi bulunmayan âlim taslakları aldı. Şeytan bunların bir çoğunu tuzağına düşürdü ve bu nedenle de onlar isyan içerisine daldılar. Dünyalık çıkar peşinde koştuklarından iyiyi (ma'rûf) çirkin (münker), çirkini de iyi göstermeye başladılar. Artık din ilmi kalmadı, yeryüzünü aydınlatan hidayet ışığı söndü. O kadar ki, fitne zamanlarında kadıların hüküm verirken başvurdukları resmî fetvalardan, medrese öğrencisinin üstün gelmek ve hasmını susturmak için sarıldığı cedelden ve avamın dikkatini çekmek için vaizlerin kullandığı süslü ve gösterişli cümlelerden başka ilim kalmadığı vehmine halkı ittiler. Çünkü bu üçünün dışında haram ve dünyalık elde edecek bir yol görmüyorlardı. Selef-i salihînin gittiği yol olan ve Allah'ın Kur'an'da fikih, hikmet, ilim, ziya, nur, hidayet ve rüşd diye isimlendirdiği 'ahiret yolu ilmi' ise, halk gündeminden dürülüp kaldırıldı, unutulmaya terk edildi. Ne zaman ki, dine zarar verecek bir gedik açıldı ve karanlığa yol açacak bir tehlike ortaya çıktı, dinî ilimleri yeniden canlandırmak (ihya), önceki imamların yöntemlerini ortaya çıkarmak ve peygamberler ile selef-i salihînin katında faydalı addedilen ilimleri izah için bu kitabı yazmayı gerekli gördüm."
Sayfa 89
Reklam
Geri133
337 öğeden 331 ile 337 arasındakiler gösteriliyor.