"Fakat bulutlar gibi değişen, kasırga gibi kararsız, dönüp dolaşan bir keyifsizlik nasıl anlatılır ki?"
Sevda, beklemediğin anda başına gelen bir hışım, bir kasırga, bir yıldırım. Her an başına gelebilir, ölümcül bir kaza...
Reklam
Ateş sessizliğini koruyordu. Zihnimde fırtına öncesi sessizliği vardı ve o fırtınanın bir kasırgaya dönüşeceğini iyi biliyordum. O kasırga evlere zarar verecek, birçoğunun çatısını yıkacak ve belki de altında kalanları öldürecekti ama hiç üzülmeyecekti. Çünkü kasırganın üzülebileceği bir ruhu da canı da yoktu.
Sayfa 344 - VKitabı okudu
Eskiden hep nazla geçen mevsimler artık birer kasırga hızıyla savruluyor! Artık seneler aylar gibi, haftalar günler gibi, saatler dakikalar gibi geçiyor! Zaman bir acele hastalığına tutulmuş da bizi iterek kovalar gibi koşuyor! En kısa bir lezzet için fırsat ve imkân kalmıyor. Ömrümüz mahrekinden kopup ve gözlerimiz karşısında gönlümüzü kıran bir süratle boşluğa düşüp sönen yıldız gibi geçiyor!
Sayfa 132Kitabı okudu
‘Kafamda gül pembe bulutlar, çiçekli, yemyeşil bir cennet var. Gelgelelim gerçek yaşamda, önümde dikenli, taşlı bir yolun uzandığını, beni kim bilir kaç tane kara kasırga beklediğini de bal gibi biliyorum,’
Etrafımdaki her şey, tekdüze ve renksizse içimde bir kasırga bir çatışma bir trajedi yok mu?
Reklam
Olanlar karşısında büyük bir şok yaşamıştı ve şimdi o korkunç zamanları, hayatını paramparça eden bir kasırga olarak nitelendiriyor. Bazen o kadar çaresiz kalıyordu ki gökyüzünün nerede bitip dünyanın nerede başladığını bilmiyordu. Ölmek istiyordu, hatta hepimize zehir vermeyi ya da yakındaki bir demiryolu hattına uzanıp geçen ilk trenin altında ezilmeyi bile düşünmüştü.
Sayfa 243 - Saroo BrierleyKitabı okudu
''Gerçek aşkı tadan bütün âşıkların hissettiği asil fedakârlık hissi, tam o anda, telefonun başında, yakıp kavuran odla görkemli nurun iç içe geçtiği bir kasırga biçiminde üzerine inmişt; fark etti ki onun uğruna ölme duygusunu iyi yaşaması ve çok sevmesi lazımdı. Henüz yirmi bir yaşındaydı ve daha önce hiç âşık olmamıştı.''
Hepsi beni uzağa götüren bir kasırga hortumu gibiydi.
Kendimi şaşkınlık içerisinde taşınan ne hareket eden ne de çığlık atabilen, baygınlık hâlindeyken gömüldüğünü anlayan bir adam gibi hissediyordum.
Sayfa 106Kitabı okudu
"O hiçbir şeye inanmıyor; hiçbir şeye bağlanmıyordu. Her sevgi, her bağ, varlığından bazı bir hafif rüzgar, bazı bir kasırga gibi esip geçiyor , onda hiçbir iz bırakmıyordu. İşte, onun hayatında ben de böyle tesadüfen esmiş bir kasırgadan başka bir şey değildim.."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.