Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşadığımız şehrin dışında, elbet bit gün gidebileceğimiz, gidince yerleşebileceğimiz, yerleşince sevebileceğimiz bir başka diyar olmalı. Yoksa tahammül edemeyiz.
İstanbul’da önemli olan sokakların sizi nereye götürdüğü değil, bizzat kendisidir. Belki de bu yüzden bütün şehir çıkmaz sokaklarla doludur.
Reklam
İstanbul’da bir sevdiğin varsa, üstüne üstlük bir de İstanbul’u seviyorsan, ne kadar uzağa kaçarsan kaç gene de kurtulamazsın bu şehirde cebelleşmekten rüyalarında.
Bugünlerde tuhaf bir kayıtsızlık çökmüştü üzerine. Umursamıyordu; hiçbir şeyi umursamıyordu. Artık her şeyi yapabileceğini hissediyordu. Mademki her şeyi yapabilirdi, en iyisi hiçbir şey yapmamaktı.
Sarhoşların araba sürmesi sakıncalıdır. Ne var ki, sarhoşların telefon kullanmaları, araba kullanmalarından çok daha ölümcül sonuçlar doğurabildiği halde bu konuda hiçbir düzenleme mevcut değildir. Sarhoşken araba kullananlar rasgele hedeflere çarpar: aniden karşılarına çıkan talihsiz bir ağaç, kendi halinde seyreden bir araç… ne bir kasıt vardır bu kazalarda, ne de bir amaç. Sarhoşken telefon kullananlar ise gidip mutlaka sevdiklerine çarpar.
Dışadönük, kendini beğenmiş insanlara kıyasla içe kapanık ve mütevazı insanların parıltısı daha azdır belki. Ama böyleleri oksijen gibidir. Varlıkları hemen anlaşılmasa da yokluklarında nefes almak zorlaşır.
Reklam
Suratsız bir ergen isen, ileride suratsız bir yetişkin olma ihtimalin yüksekti. Suratsız bir yetişkin isen ileride suratsız bir orta yaşlı, suratsız bir ihtiyar ve en sonunda suratsız bir ölü oluyordun.
Bir de bakardım ki, saçılmışım oraya buraya. Eğilip tek tek toplardım parçalarımı, ama her zaman dağılanlar topladıklarımdan fazla çıkardı. Ne kadar dikkat edersem edeyim, daima bir şeyler kalırdı geride. Bir şeyler hep yarımdı, hep iğreti, hep eksik…
Kim olursak olalım, dünyanın hangi yerinde yaşarsak yaşayalım, ta derinlerde bir yerde hepimiz bir eksiklik duygusu taşımaktayız. Sanki temel bir şeyimizi kaybetmişiz de geri alamamaktan korkuyoruz. Neyin eksik olduğunu bilenimiz ise hakikaten çok az.
Çünkü aşk karşılıklı parçalanmak demektir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.