Toplumumuzda erkekten beklentilerin genel çizgilerini bu başlıklar altında toplayabiliriz:
1) Hep başarılı ol! Yaşam mücadelesi, çalışma hayatı ve mesleki başarı bir erkeğin tüm erki, yani erkekliğiyle özdeşleştirilir.
2) Her zaman güçlü ol! Fiziksel güç kadar manevi güç, yani sorunlara çözüm getirebilmek, kararlı olmak, kaygı duymamak, korkmamak
Sayfa 49Kitabı okudu
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
"Bugün hâlâ, aptalca bir düşünce nedeniyle, bir kadın isteği dışında cinsel ilişkiye zorlandığında, tecavüze uğradığında, "şansı" varsa başvuracağı yetkili makamlar ancak kadın çok hırpalanmış ve kan revan içindeyse düzenleme yapıyorlar. Belki de ÖLSE daha iyi olur! Onlar için tecavüz izleri taşıyan bir ceset daha garantilidir."
Yalan, kimsenin acı çektiği yok, bizden başka kimsenin. Karnın tok mu? Yatağında bir kadın var mı? Mutlusun... Binlerce, yüz binlerce yıla rağmen insan hep o aynı insandır. Sözüm ona atası sayılan hayvandan bir karış öteye geçememiş insan... Yeter ki aç bırakma, kadınına dokunma... İstediğin gibi hükmedebilirsin ona. Hakmış, özgürlükmüş, kardeşlikmiş çok sonra gelir.
Sayfa 192Kitabı okudu
2 Nisan 1914 / Bağdat
Bağdat'ta ikamet eden insanların yaşam tarzlarına dair gözlemler yapıyordu. Gertrude'a göre, şehirdeki zenginler oruç tutmuyorlardı. Oruç fakirlerin ibadetiydi. Özgürlük ortamı herkesin istediği gibi davranmasının da yolunu açmış, gizli yapılan kimi işler artık açıkça yapılıyordu. Şehirde neredeyse herkes içki içiyor; seyyidler, şeyhler sarhoş geziyorlardı. Kumar oyunları gece yarılarına kadar içilen rakılar eşliğinde devam ediyor...
Sayfa 180Kitabı okudu
Cumhuriyet’in Atatürklü yıllarında “milli kültür” denilince Türk ulusuna ait eski öz değerler; kadın erkek eşitliği, eski Türk tarihi, Türk dili, Türk gelenekleri ve görenekleri, eski Türk oyunları, Yunus Emreler, Karacaoğlanlar, Alevilik, Bektaşilik gibi tasavvuf ekolleri vb. unsurlar akla gelirken; 1946’dan sonra “milli kültür” denilince, Arap kültürüne ait eski öz değerler; Arap dili, Arap gelenekleri ve görenekleri, İslam dini, türban, Nurculuk, Nakşilik ve Kadirilik tarikatları vb. unsurlar akla gelmeye başlamıştır.
Sayfa 109Kitabı okudu
