Enis bey- “ Ziyaret pazartesi günleri ikindiden sonradır” diye yazmış , altına da “ Ahirette yüzüm kara olacağına, dünyada olsun” diye yazmıştı.
Sayfa 217Kitabı okudu
Şimdi durmadan ileriye doğru yürüyor, nereye gideceğini, nereye gitmekte olduğunu düşünmeksizin, kendisini boğan, her tarafı dolu olan şu sokaklardan bir an evvel kurtulmak istiyor, bir an evvel buradan kurtulmak için kara tipiye bakmaksızın, soğuğa fırtınaya ehemmiyet vermeksizin bir meçhule doğru durmadan, durmadan yürüyordu.
Sayfa 286 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
bâkirdir. Tristan ve İsolde yirmi yaşlarının kara orkidesidir yakasında. kaç kişi İncil'i bir solukta yutmuştur?
Ece Ayhan, "Bakışsız Bir Kedi Kara" ve "Ortodoksluk- lar" da düzyazı şiirin olanaklarını yoklar. Bu yönlenmenin nedenleri üzerinde dururken, "dizenin kısıtlı işleyişinden" yakınır, düzyazı şiir daha bir çerçeveleyici olacaktır, kurgula- ma ve noktalama sokakları da genişleyecektir. Oysa bu seçim, şiirsel çalışmanın ortayerinde düşündürücü bir soruya yer açar: Şiirde eğretilemenin payı kolay kolay indirgenemez. Düzyazı şiir ise, eğretileme ile düzdeğişmece arasında zo- runlu bir gelgit kurmayacak mıdır? Bu aykırı kesişmenin bünyesinde en aykırı çözümü bulur Ece Ayhan: Dil'in işler- ken kazandığı değerleri, bir başka deyişle de dilin nesnele- re öykünüşünü ele alarak devinime geçer. "Ortodoksluklar" bu somut olguyu resimlemek için yazılmış gibidir. Yirmiye- di metni de cinsellik kateder. Gizlenmek handiyse zorun- ludur, bu da dilin kendini örttüğü yerden başlayacaktır.
Sayfa 72 - YKYKitabı okudu
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın 1683'te, Viyana yakınlarındaki çadırında unuttuğu Kuran'ı İmparator Leopold eşine, eşi de günah çıkarttığı Cizvit papazı Charles Costa'ya armağan etmiş. Costa, Plaisance'daki ailesine göndermiş 1666 yazması Kuran'ı, oradan da Parma'daki Dük Kitaplığı'na geçmiş. Hâlâ orada.
Sayfa 156 - Sel yayıneviKitabı okudu
Adalet diyorum... Adalet, kanunun adaleti, zaten bir vehimden başka ne ki! Kanun rüşvetçiyi cezalandıracağını, vurguncuya ağır bir ceza keseceğini, katili en ağır cezayla cezalandıracağını söylüyor ve dolandırıcılığı hafif, çocuk düşürmeyi de ağır bir suç sayıyor; buna inanabiliyor musunuz? Kanunun bu vaat ve tehdidine rağmen rüşvetçi arabasında ferah fahur gezmektedir. Vurguncu, otomobilinin tekerleklerinden fışkıran çamuru adaletin yüzüne kara bir damga gibi fırlatıyor. Binlerce insanın hayat ve gıdasını katledenler ise ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.