elizabeth çağında üstü açık tiyatrolarda aydınlatma olamayacağı için oyunlar her zaman güpegündüz, genellikle öğleden sonra saat ikiye ya da üçe doğru oynanırdı. oysa shakespeare'in bazı önemli sahneleri geceleyin ve karanlıkta geçer: romeo and juliet'te balkon ve mezar sahneleri, hamlet'te hayaletin görünmesi, othello'da desdemona'nın öldürülmesi, julius ceasar'da suikastçıların buluşması, king lear'de fırtına sahnesi, the merchand of venice'in son perdesinin tümü vb. macbeth gibi bir oyunda ise, gece ve karanlık bütünüyle egemendir; tragedyanın bellibaşlı sahnelerinin birkaç meşalenin aydınlattığı kasvetli bir karanlık içinde oynanması gerekir.
Utanacağın zaman da bir gün gelecektir. Seni ne göklerin ulu hâkimine şikâyet ediyorum, Ne de yalvarıyorum ona, yıldırımlar yağdırsın diye. İstediğin zaman düzelt kendini, Dilediğin gün iyi insan olmayı dene. Bilirim ben sabretmesini.
Reklam
Ne katı, kör duyularım varmış ki, Böyle ayakta kalıp sınırsız acılarımı, derinden hissediyorum. Daha iyi olurdu aklımı yitirseydim. Hiç olmazsa düşüncelerim kederimden ayrılır, Acılarım kuru hayallerle kendi kendini tanımaz olurdu.
Hah, işte tam burada iktidarın heybetli bir örneğini görebilirsin: Makamındaysa, köpeğe bile itaat etmek gerek. Hey sen, alçak kolcu, çek şu kanlı elini! Ne kırbaçlayıp duruyorsun o zavallı orospuyu? Kırbaçlayacaksan, kendi sırtını kırbaçla! Onu kırbaçlamana neden olan şeyi, sen onunla yapmak için yanıp tutuşmuyor musun? Tefeci, onu dolandıranı astırır. Lime lime giysiler, en ufak, en önemsiz hataları bile gösterir. Ama günahına altın kaplat da gör, adaletin güçlü, uzun kılıcı bir şey yapamadan kırılır. Bir de sen o günahı paçavralara sar, bir cücenin saman çöpü bile onu deler. Hiç kimse suçlu değildir – hiç kimse diyorum! Ben her şeyi yapmalarına izin veriyorum. Sen de al şu af kararımı dostum, ben seni suçlayanların ağzını mühürleyecek güce sahibim. Kendine cam gözler al ve adi bir politikacı gibi, görmediğini görür gibi yap.
İnsanlık, çok yakında, deniz canavarları gibi, Parçalayıp yok edecek birbirini.
Dünya, dünya, ah dünya! Senden nefret etmemize neden olan şey talihimizin cilvesidir
Reklam
132 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.