''Mutluluğu gelecekte ya da yaşamın olağanüstülüklerinde değil, günlük yaşamın olağanlıklarında aramayı öğrenin.''
Sen dinden imandan ne anlarsın! Ben ibadetlerin en yücesini yapıyorum: Kendimi dinliyor, bu dünyadaki yerimi, görevimi sorguluyor, Allahıma ulaşmaya çalışıyorum. Buna "tefekkür" denir. Senin kıldığın namazdan da daha yücedir Allah indinde.
Reklam
Evlat unutma ki tek tanrılı dinlerin hepsi bağışlayıcılığı öngörür ama, iktidarı elinde tutanlar, yani bu dinleri uygulayanlar, kendi görüşlerinden sapanları en sert biçimde eleştirir ve onları ellerine fırsat geçer geçmez de yok ederler. Çünkü yöneticiler açısından sorun Allah sorunu değil, iktidar sorunudur. İktidarı Allah adına ellerinde tuttuklarını öne sürenler, aslında kaba kuvvet aracılığı ile ele geçirip hükümdarlıklarını yine silah gücü ile sürdürenlerdir. Gerek Avrupa'daki, gerek Asya'daki bütün hanedanlar böyledir. Bu hanedanlar iktidarlarını korumak için işledikleri cinayetleri örtbas etmek için de, ('kendi menfaatim için yapıyorum' diyemediklerinden) 'Allahı'ın hizmetinde olduklarını öne sürerek halkı aldatırlar. Aslında din adına yapılan savaşların pek çoğu kişisel iktidar ve para hırsı adına işlenen cinayetlerdir. Bunun en güzel örneği de Haçlı Seferleridir.
Bir liderin liderliği normal zamanlardan çok, bunalım çıktığı zaman, buhran anında belli olur.
"Türkiye'ye 21. yüzyılda tam bir "kent toplumu" deme olanağı yoktur. Çünkü, nüfusun çoğunluğu artık kentlerde yaşamakla birlikte, ne bu kentler bildiğimiz anlamda "kent"tir, ne de nüfus klasik anlamda "kentli"dir."
"Atatürk, siyasal gücü yalnızca kendi elinde toplamakla yetinmemişti. Aynı zamanda, dini ve geleneği, bir siyasal güç kaynağı olarak baskı altına almış ve toplumu bu açıdan yeni devrimlere hazırlamıştır. Bu yaklaşımdan dolayı, Atatürkçülük, dine karşı bir öğreti olarak damgalanmıştır. Oysa ki Atatürkçülüğün, bir siyasal güç kaynağı olma niteliğini almaktan başka, islam dini ile bir ilişkisi yoktur. Bu yaklaşım çağdaş bir kişiye çok olağan gelirse de, o günkü koşullar altında, islam dinine yapılan en büyük saldırılardan biri niteliğini taşıyordu. Çünkü islam dini, siyasal iktidarı da düzenleyen bir kurallar bütünü olarak doğmuştu. Ayrıca tüm Osmanlı İmparatorluğu ve onun geleneksel düzeni, islam dininin kurallarından çok etkilenmişti. İşte bu yaklaşımdan dolayı, Atatürkçülük, toplum içindeki yerini ve gücünü yitiren din adamlarının gözünde dinsiz bir öğreti niteliği kazandı."
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.