Böcekle bakıştıklarını anladı. İkisi de henüz ne yapacaklarını bilmiyorlar. Böceğin morali bozuktur herhalde, evdeki rahatı kaçtı, diye. Bu kadar tiksindiği bir yaratığa gene de duygu yakıştırıp empati kurması fantastik görünüyor Esra'ya. Bir başka insan olsa bu kadar ciddiye almazdı böceği, sanki böcek Esra'dan daha iyi tanıyor hayatı, böcek olmayı iyi biliyor en azından, Esra'nın insan olmayı bildiğinden çok daha iyi biliyor böcek olmayı, bundan hiç şüphesi yok.
Sayfa 66 - Can YayınlarıKitabı okudu
Başlangıçta sadece ikisiydiler, sadece ikisi, Esra hiç değilse bu noktada emin olmak istiyordu, Ayhan ile Esra vardı önce, kadim aşk masallarındaki gibi -Leyla ve Mecnun, Aslı ile Kerem ya da Ferhat ile Şirin... Ama sonra giderek şüpheye düştü, nihayet bunun imkansız olduğunu anladı. İki kişi karşılaştıkları zaman geçmişleri, tanıdıkları, bütün dünyaları karşı karşıya gelmiyor muydu, savaşa hazırlanan iki ordu gibi? Kimin masalıydı öyleyse anlatılan? Aşkın yüce yalnızlığı dediği şey bir hayaldi. Aileler, arkadaşlar, tanıdıklar, hatta yabancılar, herkes ille görüş belirtecekti. Ne kalabalık yalnızlıkmış bu sevmek.
Sayfa 25 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Belki de bu yüzden teselli ediyordu bizi edebiyat, başka hayatları hiç değilse hayalimizde, dolaylı yaşayabildiğimiz için."
853 öğeden 991 ile 853 arasındakiler gösteriliyor.