Kendisi rebapsız şiirdi; gönül gibi çıplak, ilk kelime gibi sade, gece gibi hülyalı, gündüz gibi aydınlık, şimşek gibi süratli, mesafe gibi geniş. Ruhu, hiçbir nazım usulünün not etmeye yeterli gelmeyeceği hudutsuz bir nağme idi. Hatta sesi bile devamlı bir şarkı idi, öyle ki hiçbir şirin mısraları bu ahenge yetişemezdi.