Çocuğunu sağ görsün de, nasıl görürse görsün. İster mankurt olsun ister her şeyi, bütün geçmişi unutmuş olsun. Yeter ki sağ olsun.
Mankurtsun sen, gerçek bir mankurt! Aytmatov: Nayman Ana'nın hikayesini verirken, dünyaya "mankurt" kavramını hediye eder. Bu garip, korkutucu kelime hangi anlama mı geliyor? İnsanın, yani bütün geçmişini her an beraberinde taşıyan varlığın yerini, hafızası ve hatıraları olmayan, ruhunu kaybetmiş, içi komutlarla doldurulmuş biyolojik bir makinenin aldığını düşünün.
Reklam
Anne çünkü
Juan-Juanlar'ın bir tutsağı mankurt yaptıkları duyulur, öğrenilirse, artık onu en yakınları bile gerek zorla gerek fidye vererek kurtarmak istemezlermiş. Çünkü bir mankurt, eski vücuduna saman doldurulmuş bir korkuluktan, bir mankenden farksız olurmuş onlar için. Bununla birlikte, bir defasında, adı tarihe Nayman Ana olarak geçen bir göçebe kadın, oğlunun başına gelenlere dayanamamış, onu kurtarmak istemiş. Efsane böyle anlatır. Ana-Beyit mezarlığının adı da buradan gelir.
"Mankurt; köleler arasında kaçmayı,karşı koymayı, başkaldırmayı düşünmeyen,alışılmışın dışında tek varlıktı."
"Türkiye bir değersizlik buhranı yaşıyor. Geçmişin değerlerine hayat hakkı tanınmıyor ama toplumsal hayata rehberlik edecek yeni bir değerler silsilesi de oluşmuyor. Böylece toplumsal hayatın 'mankurt'laşmış seçkinleri, tıpkı aynı değersizlik cenderesinde öğütülmüş lümpen sınıflar gibi, içinde yaşadıkları evreni sadece kendilerine sunduklarıyla ölçüyor, her şeyi kendi benliklerine sağladığı yararla tartıyorlar."
Sayfa 188Kitabı okudu
Köle sahibi için en büyük tehlike, kölenin başkaldırması, kaçmasıdır. Ama mankurt isyanı, itaatsizliği düşünemeyen tek varlıkmış. Efendisine köpek gibi sadık, onun sözünden asla çıkmayan, başkalarını dinlemeyen, karnını doyurmaktan başka bir şey düşünemeyen bir yaratık... En pis, en güç işleri, büyük sabır isteyen çekilmez işleri gık demeden yaparlarmış.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
465 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.