Bir felsefi spekülasyon geleneği bulunmayan ülkeler için "büyük düşünürler" üzerine bina edilen bir anlatım,açıklayıcı gücünü yitirir, 1950'lerde, bunu, bugünkü kadar açık gördüğümü söyleyemem.
Türkiye'de Arusiliğin asıl olarak Ömer Fevzi Mardin ile kurulduğunu belirtimiştik.Hatta tarikatın, kaynaklarda Ömer Fevzi'ye nispetle Arusi-Selamiye-Ömeriye olarak nitelendirildiğine de de­ğinmiştik. Ömer Fevzi Mardin, Mardin'de yerleşik, Peygamber soyundan gelen ve bu yüzden Seyyid diye anılan Şirin Dede adıyla maruf zatın ailesindendir. Mardinizadeler olarak bilinen ailenin ünlü isimleri arasında diplomatlar, sanayiciler, edebiyatçılar, bilimadamları ve hukukçular da yer alıyor. Ord. Prof. Ebul'ula Mardin, Prof. Şerif Mardin, Betül Mardin ve Arif Mardin ailenin bugün bilinen ünlü isimleri arasında yer alıyorlar. Avni Özgürel, Türkiye' nin ilk ABD büyükelçisi Münir Ertegün'ün de aynı aileden olduğunu iddia ediyor. Buna göre Amerika'nın ünlü müzik sanayicilerinden Ahmet Ertegün de Ömer Fevzi Mardin'in akrabaları arasında yer alıyor. Öte yandan Ertegün ailesi Özbekler Tekkesi şeyhleriyle de akraba oluyorlar.
Reklam
"Şerif Mardin'e göre din, bu zihniyet sayesinde insanlara çevrelerindeki dünyayı özel gözlüklerle görmeyi sağlayacak kavramsal görüş imkanları sağlamaktadır. Bir dine has zihniyetin, o dine mensup bireyler arasında paylaşılması veya yayılması neticesinde insanlar günlük işlerini görürken ve hatta tabiatı seyrederken bile bu zihniyetin tesirinde kalırlar."
Sayfa 15 - Kamer YayınlarıKitabı okudu
Cumhuriyet nerede eksik kaldı?
Cumhuriyet nerede eksik kaldı? Onlar laikliği bir "vicdan" meselesi olarak ele alıyorlardı. Osmanlı imparatorluğunda din kişi üzerinde bir baskı aracıydı. Dini düşündükleri zaman onu yalnızca siyasi rejimi tehlikeye sokacak bir unsur olarak değil, cemaatin kişi üzerinde bir sosyal baskı yapmasını sağlayan araç olarak görmüşlerdir. .. Osmanlı toplumunda gördüğü fonksiyonları üstüne alacak kurumları kurarken, toplumsal ve siyasal katılmanın bunları ne kadar çabuk zorlayacağını kestirememişlerdir. .. her topluluk bir temel felsefe üzerinde kurulmuştur.Bu felsefe kişi de bir "dünya görüşüyle" sonuçlanır. Cumhuriyet'in en zayıf yanı bu felsefe eksikliği olmuştur.
Sayfa 241 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
din iptidailiği
"Mühim Anayasa problemleri ortaya çıkaran meselelerle halli müşkül durumlar yaratmadan evvel biraz kendi hanelerine bir çeki düzen vermeyi kendilerinden bekleriz"
Sayfa 248 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Ömer Faruk K.
Türk toplumunu tek bir kelimeyle tanımla deselerdi "tereddüd" derdim, ve eklerdim: Türkiye iki asırdır tereddüd içinde bocalayan bir toplum. Ne Batılı olabildik, ne Doğulu kalabildik. İki yüz yıl­lık çabanın bizi getirip bıraktığı yer, Şerif Mardin'in deyimiyle “çift milletli bir toplum” oldu. Laiklikle dindarlık, demokra­siyle despotizm, alafrangayla alaturka, modernizmle gelenek arasında bocalayan, tereddüd geçiren bir toplum.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.