Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Elestu bi rabbikum ?" Ben sizin rabbiniz değil miyim?
Can ellerinden gelmişem
Can ellerinden gelmişem, fâni mekânı neylerem Ol mülke meylim salmışam, ben bu cihanı neylerem. Dünyaya geldim gitmeye, ilm ile hilme yetmeye Aşk ile ân seyretmeye, ben în ü ânı neylerem. Devr-i zamandan doymuşam, kevn ü fesâdı koymuşam Darü’l-emânı duymuşam, bu sicn-i cânı neylerem. Hep itibarı atmışam, âşıklığa el katmışam Ben nefsi dosta
Sayfa 1167 - Erzurumlu İbrahim HakkıKitabı okuyor
Reklam
Yanılarak yaptığınızdan size bir günah yok, fakat kalplerinizi bile bile yaptığından günah vardır. ~ ahzap süresi /5 ~
Filozoflar ve astronomlar demişlerdir ki: Deniz ile kara yer değiştirirler. Çünkü, zamanların geçmesiyle sulardan toprakta nice sebeple büyük değişiklikler ortaya çıkar. Evvela toprağın bazı yerleri çorak ve kuru olmuşken, denizden ona ölçülülük gelir ve tam tersi olur. Bu bakımdan toprak, hayvan ve insana benzer. Kâh civan kâh elden ayaktan düşmüş ihtiyar olur. İkinci olarak bazı yerler açıkken denizle örtülür. Kâh deniz altındaki yerler açılıp bayındır olur. Çünkü, denizin hareketi, felekî cisimlerin kuvvetinden çıktığından ve kâh fırtına ve tufanı harekete geçiren yıldızların bakışları, denizin hareketine uygun gelmekle deniz seviyesinden fazla azar. Sahillerini geçip gider. Kâh bir ülkeyi basıp örter ve kendine bağlar. Kâh bir başka kenarından çekilip yeri açar ki güya insanlara o yeri bağışlar. Üçüncü olarak, karaya bitişik bazı yerler günlerin geçmesiyle ada olmuştur. Kıbrıs gibi.
Ay’ın ikinci yarısında kuruluk ve soğukluğun çoğalması ile dört unsurun karışımı bedenlerde bulunduğundan kanın kabarması azalıp, büyüme ve gelişme az olur. İnsan ve hayvan bedenleri düşkünlük bulur. Ay’ın özelliklerindendir ki Ay’ın ilk yarısında hasta olanların bedenleri kuvvetli bulunup, çoğunun hastalığı defolur. Ay’ın ikinci yarısında hasta olanların bedenleri zayıf olup, hastalıkları çoğalır
Beş cevheri, bir cevher sayıp, dokuz ilineğe eklemişler ve böylece toplamına “on makulât” demişler. Cevher, kendi özüyle ayakta ve sabittir.
Reklam
3. Meta (ne zaman), bir keyfiyettir ki eşyaya zamanda bulundukları için ortaya çıkar. 4. Eyne (nerede), bir keyfiyettir ki eşyaya mekânda bulunmaları sebebiyle ortaya çıkar. 5. İzafet (bağlılık), bir keyfiyettir ki nispette tekrar edilmiştir. Babalar ve oğullar gibi. 6. Mülk, bir keyfiyettir ki eşyaya hasıl olur; onları bir nesne kuşatıp, intikalleri müntakil olmak sebebiyle bu keyfiyet bulunur. İnsanın sarıklı ve gömlekli olduğu gibi. 7. Vaz’, bir heyettir ki eşyaya hasıl olur (ortaya çıkar). Bir nesne parçalarının bazısını bazısına nispeti sebebiyle ve dış işlere nispetleri sebebiyle o heyet bulunur. Kalkmak ve oturmak gibi. 8. Fiil, bir keyfiyettir ki eşyanın tesirleri sebebiyle onlara o keyfiyet hasıl olur. Kesici gibi, madem ki keser. 9. İnfial, bir keyfiyettir ki eşyaya hasıl olur, onlar başkasından etkilenmemeleriyle o keyfiyet bulunur. Isıtıcı gibi, madem ki ısıtır.
2. Keyfe (nitelik), eşyada heyettir ki özüne bölünme ve nispet gerekmeyip duygusal niteliklere ve kuvvetlere bölünür. Balın tatlılığı, deniz suyunun tuzluluğu gibi. Veya kuvvetli olmayanlara bölünür. Utanmanın kızartısı, korkmanın sarartısı gibi. Keyfiyetler, nefsanîden yana bölünür. İlk yaratılışta ilim ve yazmak gibi. Keyfiyetler, istidadiyeden yana bölünür. Sertlik ve yumuşaklık gibi. Kemiyetlere özgü olan keyfiyetten yana bölünür. Üçgen ve dörtgen gibi. Satıhtan yana bölünür. Teklik ve çiftlik gibi. Adetten yana bölünür.
1. Kem (nicelik): O nesnedir ki zatında eşitliği ve eşitsizliği kabul ede. Bu, ya ayrıdır ki; nokta ve sayıdır. Veya zatı karar eden bitişiktir ki; çizgi, yüzey ve hacimdir. Veya zatı karar etmeyen bitişiktir ki; zamandır.
Filozoflar demişlerdir ki: Yapıntıda mevcut olan ilinekler dokuz kısımdır. Kem, keyfe, eyne, meta, izafet, mülk, vaz’, fiil ve infialdir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.