"Martı Jonathan Livingston sıradan bir kuş değildi. Çoğu martılar, uçuşun en basit gerçeklerinden ötesini öğrenmeye zahmet etmezler-kıyıdan yiyeceğe ve oradan geriye ulaşmak. Martıların çoğu için uçmak değildir önemli olan, boğazdır. Bu martı ise yemeyi değil, uçmayı önemsiyordu. Uçmayı herşeyden çok seviyordu Martı Jonathan Livingston."
“Düşüncelerinize vurulan zincirleri kırın, göreceksiniz ki bedeniniz de zincirlerini koparıp atacaktır.”
Martı Jonathan gibi sizler de kendinize, her şeyi başarabilecek o güce inanın ..!!
Umutsuzca sevmenin, yıllardır bir şeyler bekleyip durmanın anlamı var mı?
Sayfa 43Kitabı okudu
Bir gün yarasa, çalı ve martı işbirliği yapıp ticaretle uğraşmaya karar vermişler. Yarasa ödünç para alıp ortak kasaya koymuş, çalı bir elbise, martı da bakır satın almış ve hep birlikte bunları satmak üzere gemiye binip denize açılmışlar. Az sonra kopan bir fırtına geminin batmasına sebep olmuş. Üç ortak hayatlarını kurtarmayı zor başarmışlar, ama para ve eşyalarını kaybetmişler. O günden sonra yarasa alacaklıların onu bulmalarından korktuğu için sadece geceleri dışarıya çıkar, martı deniz kenarında durup dalgaların bakırını karaya çıkarmasını bekler, çalı da elbisesini geri almak için insanların elbiselerine yapışıp onlardan bir türlü ayrılmaz.
TREPLEV
(Kederle.)
Siz yolunuzu bulmuşsunuz, nereye gittiğinizi biliyorsunuz... Bense kime, neye gerekli olduğunu bilmeden, hülyaların, görüntülerin kargaşasında sürükleniyorum...
Sayfa 90Kitabı okudu
Ölüm korkusu hayvansal bir korkudur... Onu alt etmek gerekir. Ancak ölümden sonraki hayata inananlar, bilinçli olarak korkarlar ölümden, çünkü günahlarının ağırlığı altında ezilirler...
Sayfa 73Kitabı okudu
NİNA
…Sizinki başarı şımarıklığı, başka bir şey değil.
TRİGORİN
Hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Kendimi hiçbir zaman sevmedim.
Sayfa 43Kitabı okudu
Para… Ne önemi var paranın? İnsan yoksulken de mutlu olabilir.
Sayfa 2Kitabı okudu