Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölmek bazı insanlara göründüğü kadar basit değildir.
Sayfa 25 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gözlerim
Mavi şimşekleriyle elektrikleşen mavi gözlerime iki lastik çizme geçirdim. Yolladım onları Anadolu'ya. Gittiler, geldiler. Geldiler fakat nasıl? Lastik çizmeler dizlerine kadar batmış çamura. Mavi gözlerim iki isli lamba gibi kapkara olmuş. Ben hemen batırdım diş fırçamı sıcak kanlı beynime gözlerimi fırçaladım. Onlar iki kırmızı fener gibi parladılar. Şimdi benim mavi gözlerim kanlı. Şimdi işte kızıl bir perde önünden nasıl kaçarsa bir boğa beni gören her burjuva öyle kaçıyor.
Reklam
Güneş, Vaniköy tepelerinin ardından doğmadan önce, deniz yüzeyi grileşir. Sonra ufku kırmızı, mor renkler bürür, ağaçlar ilkin birer koyu gölge olur. Sonra yeşilleri ortaya çıkar. Güneş, ılık kırmızılığıyla doğduğunda, balıkçılar artık balıktan dönmüştür. İlk güzle birlikte lüfer avına çıkar sandallar. Gece karanlığında parlayan lambalarıyla deniz üzerindeki bir fener alayını andırırlar. Ay bütünken, sandal içindeki insanların gölgelerinde, şapkaları bile belirlenir. Günün her saatinde değişen doğal ışıklar, yeni görünümler sunar insana. Kışın karlı günlerde, sular artık mavi ya da lacivert değil, açık yeşildir. Martılar karşı kıyıya sürülerle uçarken, bulutlar beyazlıklarıyla vadilere iner. Bir masal dünyası gibi.
Sayfa 63
"Mrs. Ramsay, 'Aman ne güzel!' diye haykırmaktan kendini alamadı. İşte koy bir tabak dolusu mavi su gibi önündeydi; açıkta, her şeyden uzak, tek başına yükselen apak yaşlı Fener, sağda da göz alabildiğince, kıpır kıpır uzun yabanıl otlarla kaplı, dalga dalga yeşil kum tepeleri, insan ayağının basmadığı bir efsane ülkesine koşup gidiyorlarmış duygusunu veren tepeler."
İletişim Yayınları, Çeviren: Naciye Akseki Öncül (1944)
Alçakgönüllü, kibirlilikten çok uzak. Bir liderde bu özelliğe pek az rastlanır..bir fener gibi etrafını aydınlatıyor, saf bir ışığı var..insancıl ve nazik..düşmanlarına karşı çok sert, ama yalnızca düşmanlarına karşı.
Deniz yok. Gözden kayboldu! Orman, orman ne güne duruyor. Deniz yoksa orman var. Hem boğulmaz ormanda insan, en fazla kaybolur. Bana kimse ormanda kaybolduğum zaman yönümü nasıl bulacağımı öğretmesin. Tek tek bütün ağaçları kucaklayacağım bir araya geldikleri için. Bir araya geldikleri ve dallarını sincaplara açtıkları için. Bir araya geldikleri, dallarını sincaplara açtıkları ve kuşları korudukları için. Bir araya geldikleri, dallarını sincaplara açtıkları, kuşları korudukları ve gökyüzüne yapraklarının arasından bakmama izin verdikleri için... Gökyüzüne yaprakların arasından baktınız mu hiç?Rüzgârın kaynattığı yaprakların arasından. Rüzgârın kaynattığı ve üflediği soğuması için. Oysa ay çıkmadıkça soğumaz yapraklar. Körüğün nefesi canlandırır ateşi. Maviyi bir bütün olarak görmekte ne var. Yaprakların arasından akan mavi süte bak!
Reklam
Mutsuz olunca renk körü oluyor ya insan
"Böylesine güzel bir ada; mavi, bej, pembe, turuncu. Ama ben o gün renk körüydüm."
Sayfa 126Kitabı okudu
Akdeniz'in Rengi Mavi
ÖĞRETMENDEN Çocuklar gelirdi Balat'tan Fener'den düşük omuzları sarı siyah yüzleriyle Gelirlerdi gönlümün çiçekleri kaderli kış sabahlarında gün ışığı gülümseyişleriyle
Sayfa 27 - eyKitabı okudu
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.