Dalgaların köpüklerinin sonsuzluğu anımsattığı bir zaman ışığında. Kuzey rüzgarının mavi-yeşile bürüdüğü suların yüzeyinde. O kentte kimse mutlu olmadı, ama kimse de mutsuz değildi. Çünkü kimse inanmaz mutluluğa. O kenttesin. Bana kış mevsiminin ve ölümlerin şarkılarını bırakıyorsun.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Rima'ya Mektup
Merhaba Rima, ben’im… Hayatın benden çalamadığı sağır ve lal düşler biriktirdim, Saklı Bahçe’mde…Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki, nereden başlayacağımı bilemedim…Kırk yıllık bir ömür, kırk yıllık anılar, kırk yıllık bir öykü… Bir ömrü nasıl anlatabilirim diye düşünürken, bir mektup yazmak düştü aklıma. Bir filmde görmüştüm; sararmış kâğıtların üzerinde yüzlerce aşk nağmesi ve titreyen elleriyle güzel bir kadın… Bereketli gözyaşları, solmuş anıların üzerine yağmur gibi yağarken, yeniden dirilip ölümsüzleşen bir aşk belgesi… Bir mektup ! Şimdi yazdığımı okurken yüzünde beliren tebessümü görüyorum. Bu devirde mektup mu kaldı diyorsun; gülme ne olursun!! Yalnızca, oku… Okuyacağın bil ki sıradan bir aşk mektubu değil. Kırk yıllık bir ömür, kırk yıl süren bir yolculuk zamanda… İşte bu benim hikâyem… İçinde biraz ben, biraz sen. Mavi bilyelerimle başlayan ve Sende son bulan; yakıp har’layan bir serüven… Dinle Rima, başlıyorum hikâyemi anlatmaya… Haa unutmadan; Mektubuma başlamadan evvel, gözlerinden öperim… // Yusef Masadow //
Karina yayınevi
Reklam
SENİ HER GÖRÜŞÜMDE
Seni her görüşümde Yağmur olur yağarsın Sensiz çöle dönen yüreğime Rengarenk çiçekler açar Kokular yayılır burcu burcu Gönlümün kurak topraklarında Uçsuz bucaksız ovalarında Kuşlar uçar şarkı söyleyerek Deniz dalgalarının sesine karışır Üzerinde kanat çırpan Martıların sevinç çığlıkları. Seni her görüşümde İçim mutluluk dolar Yok olur tüm sıkıntılar Mavi bir yolculuk başlar Gökyüzü mavi, deniz mavi Gönlüm hepsinden mavi Dün seni gördüm Günler sonra uzaktan da olsa Kalbim kanatlandı mutluluktan Olduğu gibi her zaman Seni her görüşümde.
Sayfa 24
Onun bütün söyledikleri doğru olurdu. Doğru söylememeyi asla beceremezdi; bir gerçeği asla çarpıtmazdı; herhangi bir ölümlüyü memnun etmek veya kırmamak için asla sözünü sakınmazdı, hele kendi belinden üremiş ve hayatın zor olduğunun, gerçeklerin çarpıtılamayacağının ve o masalsı âleme doğru yol alırken en parlak umutlarımızın söndüğü, dayanıksız teknelerimizin karanlıklara gömüldüğü yolculuk sırasında (bu noktada Mr. Ramsay sırtını dikleştirir ve küçük mavi gözlerini kısarak ufka bakardı) insanın en çok cesarete, dürüstlüğe ve dayanma gücüne sahip olması gerektiğinin daha çocukken bile farkında olmaları gereken kendi çocukları için bunu hiç yapmazdı.
Elia Kazan'a verdiğim söz gereği, İstanbul'da iki yaka arasında mekik dokuyan şehir hatları vapurlarından birindeyiz. Hava güzel; yanımızdan Rus gemileri geçiyor, yiyecek peşindeki martılar beyaz birer hayalet gibi mavi sulara pike yapıyor. İstanbul Boğazı'nın enfes günlerinden biri daha...
Sayfa 77 - Kara Karga YayınlarıKitabı okudu
Bir Yolculuk Öncesinin Duygusu
"Vaktimiz yok mutsuz olmaya, hayat çok kısa" diyerek bitirdiğim mektubu mutsuzluktan canalarak yazdığım için yırttım... Ve dısarı çıktım gölgesi ağırlaşan odamdan... Sevimli, bağrışkan yaşlıların oturduğu bir kahvede mavi bir kâğıdın üstüne "Gökyüzünden senin için kopardığım.o dalı bana geri ver ya da yağmurlu akşamüstleri beni arama" diyerek yeni bir mektuba başladım...
Sayfa 383 - Gendaş / 3.Baskı / Ekim 2000
Reklam
862 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.