Herkesin Hayır Duasını Aldım
Daha sonra, mecliste bulunan herkesin mübarek elini öptüm. Her birinin hayır duasını aldım.
Kiminin mübarek eli misk gibi, kimi amber, kimi sümbül, kimi gül, kimi reyhan ve kimi safran, kimi menekşe, kimi karanfil gibi kokardı.
Bizzat Hazret-i Resul'ün kokusu, safran açılmış gül gibi kokardı. Sağ elini öptüğümde sanki pamuk gibi kemiksiz mübarek bir el idi. Diğer peygamberlerin elleri ise ayva gibi kokardı.
Hazret-i Ebûbekir es-Sıddîk'ın mübarek elleri kavun gibi kokardı. Hazret-i Ömer, amber kokusu gibiydi. Hazret-i Osman'ın menekşe gibi kokusu vardı. Hazret-i Ali'nin kokusu yasemene benzerdi. İmam Hasan karanfil, İmam Hüseyin beyaz gül yaprağı gibi kokardı.
Rıdvânullahi Teâlâ aleyhim естаîn (Allahü Teâlâ onların hepsinden razı olsun).
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek.
Damla nasıl inci olur denizde:
Sedefler içinde gizlenerek.
Ovada her kızıl lâlenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki bendi.
BEYAZ LÂLE
Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve