Ne yapalım, okullar okuma sevgisini veremiyordu. Bizim zamanımızda da öyle değil miydi? Bir öğretmenimiz vardı, meslek dersi hocasıydı ama beden dersine gelirdi. Kışın dışarı çıkamadığımız zamanlarda masanın üstüne yere oturur ve, “Kitap okuyun arkadaşlar” derdi. Oysa kendisinin elinde bir gün kitap görmediğimiz gibi, hangi kitabı okumamız gerektiğini dahi söylemezdi. Onun, donuk bir yüzle, “Kitap okuyun arkadaşlar” demesi bize oldukça komik gelirdi.