Uygarlığın beşiğini düşün mesela?"
"Sivas'ı mı?"
"Mezopotamya."
"He biliyorum orayı ya, şey değil mi o, Niğde'nin başkenti?"
"Yuh, başkenti mi?"
"Kazası?"
Ecevit: "Evet, son yıllarda ihracat nedeniyle elmanın iyisi dışarıya gidince, Anadolu'nun eciş bücüş elmaları yeniden gelmeye başladı. Bu nefis, lezzetli ve sulu elmaları çok seviyorum. İsveç'te Niğde'nin beyaz elmaları ilaç olarak eczanelerde satılıyor.
" Öğretmenler de genellikle Atatürk'e mistik bir bağlılık içindedirler. Bunun bir örneği olarak, Atatürk'e 1934'te Niğde gezisi sırasında istasyonda, Kemal (Kiper) isimli bir beden öğretmeninin, " yaşasın milletin peygamberi " diye seslenmesi gösterilebilir. Böylesi bir eğitim sistemi ve eğitmen kadrosu elinde şekillenen gençliğin Atatürk'ü dinsel bir form içinde algılaması değil, algılamaması şaşırtıcı olurdu . "