"Ama sanatım ya da mesleğim olmasını istemiyorum ben..." "Niçin?" "Çünkü çalışınca yoruluyorum." "Oğlum, dedi Peri, böyle konuşanların sonu ya hapishane olmuştur, ya hastane. İnsan, varsıl da olsa, yoksul da olsa, bir şeyler yapmak, çalışmak zorundadır bu dünyada. Kendini tembelliğe bırakanların sonu hep kötü olmuştur. Tembellik çok kötü bir hastalıktır; hemen, daha çocukken iyileştirmek gerekir bu hastalığı, büyüdükten sonra iyileşmez artık. "
Berber :) Merhaba berberbaşı! -Vaay abim hoşgeldin sen; epeydir görünmedin ama bak. Saçları kime kestirmişsin bakayım bu arada? Fena da kesmemiş hani, helâl olsun, yakışmış. Nasıl yapalım, biraz etrafı toparlasak, biraz da üstten almamı ister misin? Tamam, madem benim zevkime bıraktın yaparız bir şeyler. Onu diyordum sahi... Bizim ufaklığı
Sayfa 68
Reklam
nurullah... oğlum nurullah... 23 yaşında evlendik ananla. sen doğduğumda otuzumdaydım. önce abin ziya geldi. bizim buralar böyledir. bir oğlan evladı yetmez. hatta, bir evlat da yetmez. abin ilkokula başladığında sen düştün ananın rahmine. babamın oğluyken, birden oğullarımın babası oluverdim. elimde ne varsa size harcadım oğlum. hastalığını
Sayfa 51
04.04
“Çocuklarım, babanızın uyarılarına kulak verin. Dikkat edin ki anlayışlı olasınız. Çünkü size iyi ders veriyorum, Ayrılmayın öğrettiğimden. Ben bir çocukken babamın evinde, Annemin körpecik tek yavrusuyken, Babam bana şunu öğretti: “Söylediklerime yürekten sarıl, Buyruklarımı yerine getir ki yaşayasın. Bilgeliği ve aklı sahiplen, Söylediklerimi
"Çocukken annemle, yağmurlu kış günlerinde pencerenin önünde babamı beklerken, buharlanmış cama birbirimizin ismini yazardık. Ben annemin adını yazardım, annem de benimkini  yazar; üstelik kalp içine alırdı. Bu kez babamın adını yazar, onu da kalp içine almasını isterdim. Annem beni kırmaz, fakat babamın adını kare içine alırdı. "Ama anne bu nasıl kalp?" dediğimde, "Bu, babanın kalbi oğlum. Onunki böyle" derdi. "
Yitik ÜlkeKitabı okudu
SOKAKTA BİR DELİ! Pencerenin önünden seslendim: —Holmes!... O sabah sokağı seyrederek vakit geçiriyordum. Cevap alamayınca yine seslendim: —Holmes!. —Ne var? —Sokakta deli var. —Tımarhaneye mi götürüyorlar? —Hayır, başıboş dolaşıyor...yürekler acısı bir manzara... adamcağızı ne diye sokağa bırakmışlar? Günah… Dostum gerindi, tembel
Reklam
55 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.