Hele hele 1999 yılının 24 Aralığı’nda Vatikan‘daki balkondan 2 milyon insana hitaben Papa ikinci Jean Paul‘un yaptığı ve dikkatlerimizden kaçırdığımız konuşmasındaki “…Birinci bin yılda (0-999) bütün Avrupa’yı Hristiyanlaştırdık! İkinci bin yılda (1000-1999) Afrika ve Amerika kıtalarını Hristiyanlığa kavuşurduk! Üçüncü bin yılda ise bütün Asya kıtasını Hristiyan yaparak dünyanın ebedi kurtuluşunu sağlayacağız! Sayın devlet adamları iş adamları ve Hristiyan aydınlarımız dünyanın kurtuluşunu temin edebilmemiz için kilisemize yardımcı olunuz!” Bu birkaç cümlenin içinden sanki ikinci Çanakkale Harbi bizlere açıkça el sallamak da değil midir?
Sayfa 130 - ÇamlıcaKitabı okuyor
Hey gidi Bartlett sen bizi ne sandın beee
Durumun kötüye gittiğini kabullenmek istemeyen İngiliz Generali Hamilton’a, Gökçeada’daki karargâhında, Ashmead Bartlett isimli gazeteci: “Çanakkale cehpesi bizim için hayatî ehemmiyettedir. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalı, yeni tümenler getirmelisiniz. Bir bildiri hazırlanıp Türk siperlerine atılırsa netice alınacağına da inanıyorum. Bildiriye, kişi başı on şiling bahşiş verileceği, kendileri affedilerek güzel bir akşam yemeği de yedirileceği kaydedilmelidir. Bu bildiriyi okuyan aç ve perişan Türk askerleri silah ve teçhizatıyla gelip teslim olur ve ateş hattında dövüşecek kimse kalmaz” dedi. Hamilton, gazetecinin bu sözlerine hafifçe gülümsedi ve şu cevabı verdi: “ Cepheyi yeni birliklerle takviye etmek mümkündür. Devletimiz ve müttefikimiz Fransa bugüne kadar her şeyi yapmış ve yapacaktır. Bunda hiç kuşkunuz olmasın. Bildiriye gelince Bartlett; siz Osmanlıları tanımıyorsunuz dünyada Osmanlı’dan başka dini uğruna canını feda etmeye tartışmasız hazır bir millet ve asker yoktur asker başına on şiling yerine 50 İngiliz Lirası teklif etsek yine de yüzümüze çarparlar ve dünyaya rezil oluruz.”
Sayfa 18 - ÇamlıcaKitabı okudu
Reklam
Müttefik orduları başkumandanı General Hamilton : “İnsan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Sadece bugün binlerce şarapnel attık. Aylardan beri gece gündüz savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri koruyan Cenâb-ı Allâh’larından ayırmak için başka ne yapılabilir!”
Sayfa 16 - ÇamlıcaKitabı okudu
“Şu bir kaç millik bayır ve fundalık”
Daily News gazetesi askeri muhabiri; Gelibolu Yarımadası’ndaki harekatımızın pek ağır ilerlemesi, müdafaa kuvvetlerinin taarruz kuvvetlerinden üstün olduğunu ispat etmektedir. Genişliği önemsiz olan bu cephede dört fırkamız bulunduğu halde henüz ilerlemeye muvaffak olamadık. Osmanlı siperlerine adım adım ilerlemek bile kabil olmuyor. Gelibolu Yarımadası’nda küçük fakat tam bir başarı elde edebilmiş olsaydık bunun siyasi, askeri ve iktisadi pek büyük faydaları olacaktı. Şimdiki halde Hamilton’un orduları zapt etmek istediğimiz arazinin karşısında etkisiz kalmıştır.
Sayfa 88 - ÇamlıcaKitabı okudu
Çanakkale muharebesi; Manevi gücün, yani inancın ,özgüvenin ,ortak değerlere bağlılığın ,milli ve dini mefkurelerin, teknik ve maddi güce, çelik ve ateşe galip gelebileceğinin en açık ispati olmuştur
Çamlıca
Gavur her zaman gavurluğunu yapıyor!!!
Hilâl-i Ahmer bayrağı çekili olduğu halde bir hastaneyi bombaladığı anlaşılmıştır. Bombaların hastaneye isabet etmesi neticesinde 30 yaralı, şehit olmuştur. Hatta ingilizler, hastaneyi bombalayan uçaklardan, “Çanakkale sahası dâhilinde bulunan diğer mevakiin de böylece yakılacağını” yazan bildiriler atmaktan da çekinmemişlerdir. Bundan da anlaşılıyor ki ingilizler hastaneleri bilerek ve isteyerek bombalamışlardır.
Sayfa 64 - ÇamlıcaKitabı okudu
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.