Bizim genelde Türk deyince aklımıza gelen Osmanlı Türklerine gelirsek bu insanlar demir döküm işlerinde ve yaratıcılıkta Moğollardan daha üstündürler ve İslam’ı inanç olarak kabul ederek Şamanizm’den uzaklaşmışlardır. Türkler İslamiyet sayesinde medeniyet açısından Moğolların çok ötesine gitmişlerdir. Araplar Türk kitleleri halifenin ordularına davet etmişlerdir. Selçuklu isimli yakın akrabaları Anadolu’da hüküm sürerken Moğollardan kaçan Türk gruplar Selçuklu sultanına sığınmışlar ve Selçuklular tarafında Moğollara karşı savaşmışlardır.
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Reklam
O yıllarda birinci dünya savaşı devam ediyordu ve Osmanlı büyük kayıplar vermişti. Savaşın seyrinin değişmesi için Aziz Efendi isimli fedaiyi Amerika'nın Kansas eyaletine Osmanlı laboratuvarlarında yapılan bir çeşit virüsü yayması için gönderdi. Bu sayede tüm dünyayı etkileyen bir salgın başladı ve Osmanlı ile savaşan devletler bu sebeple geri çekilmek zorunda kaldılar.
Sayfa 115Kitabı okudu
Nerdesin Şevketlim, Sultan Hamid Han?
Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!! Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı. Oyun Yasaklandı ____________ Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu.
Sayfa 125 - II. ABDÜLHAMİD AVRUPA'DAKİ SOYTARILIKLARI YASAKLATTIRMIŞTIKitabı okudu
~~ Osmanlı / Türkiye Medeniyeti ~~
*** "Türk milleti, maddi ve manevî değerlerine bağlı olduğu sürece yücelmiş ve yükselmiştir. Ve dünya tarihinin akışına yön vermişlerdir. O yüce değerlerden ayrıldıkça küçülmüşler ve sıkıntılara düşmüşlerdir." ***
Te'lif-i Mesail Şubesi, Osmanlı Devleti'nin âhir ömründe oluşturduğu ve bünyesinde zamanın hukuki ve siyasi sorunlarını çözecek ilim adamlarının görev yaptığı muazzam bir ilim merkezi idi. Bunu gören İslâm karşıtları onu kapattıkları gibi, reisini de yıllarca göz hapsinde tuttular. Bütün bunlardan sonra kimse çıkıp da, "Devletin sorunlarına, aksayan kurumlarına ulemâ İslâmi çözüm getiremedi de bundan dolayı ittihatçılar ya da başkaları batılı devletlerin hukuk sistemlerine iktibas ettiler" diyemez. Tek bir mezhepten (Hanefi) dahi dünya hukuk tarihinin en parlak eserini (Mecelle) çıkaranlar nasıl olurda çözümsüzlükle itham edilebilirler?! Ali Haydar Efendi'nin (rahimehullah) başkanlığını yaptığı Te'lif-i Mesail Şubesi, güncel meseleleri çözmede yetersiz mi kalmıştı ki, Batı yanlıları Batının kanunları'nı "kes, kopyala, yapıştır" şeklinde iktibas edip, milletin önüne sürdüler!? Elbette ki hayır. Nitekim Üstadın Te'lif-i Mesail Şubesi Reisliğini yürüttüğü yıllarda katipliğini yapan Ömer Nasuhi Bilmen'in "en ziyade Hanefi mezhebini" esas alarak telif ettiği "Hukuku İslamiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kamusu", mükemmelliği ile devrin modern hukuk profesörlerini hayrette bırakmıştır.
Sayfa 47 - İlmî YönüKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.