Mehmet Rauf Eylül romanında Necip karakteri üzerinden bir yer düşler; "öyle bir yer olmalı ki, insan kalabalık içinde yaşamalı fakat içine girmeden (s. 13)” der.
Sayfa 23Kitabı okudu
Bu hayat şeklinden çok bıktım. Yaşamak zorunda olduğumuz bu günleri nasıl geçireceğim, ne yapacağım konusunda şaşkınım. Yoğun bir sıkıntı, büyük bir yorgunluk ve bıkkınlık... Bir alışkanlık gibi kendimi bıraktığım bu âlemlerde ruhların, emellerin çirkinliğini, bayağılığını görüyorum.
Lakin nasıl yaşıyorlar yarabbim, sevmeden, sevilmeden nasıl yaşanıyor?
Hayatının ufkunda bir bulut yokken dingin bir ömür içinde acılar kurbanı olup kaldı.
“Ah insanlar, şu insan kalbi... Yüz bin manalı bir muamma... İçinden çıkmak mümkün değil..." diyordu. "Acaba kötülük gibi iyilik de bulaşıcı mı?"
Sayfa 44Kitabı okuyor
Herkes samimiyetini bir başka zamana saklıyormuş gibi burada sanki hususi bir kimlik oluşturuyorlardı.
Tarihe not olarak düşülen ve de bizleri aydınlatan en iyi servis notları KKTC Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf Denktaş'tan gelirdi. Basit, duru bir Türkçe ve özlü mesajlar. Hiç üşenmeden her toplantısını bir müsevvit titizliği ile kayıtlara geçirir, en geniş şekilde paylaşırdı. Tam bir örnek devlet adamı idi. Kıbrıs dairesindeki arkadaşlara adeta yalvarırdık onun notlarını okumamıza izin vermeleri için.
Sayfa 22
●
İşte kadınların kaderi. Sevilip de sevilirken bir gün sevilmemeye mahkûmiyet için kalbinde nasıl bir tahammül olmalı ?
Sayfa 26 - Sermet..Kitabı okuyor
Biliyor musunuz, kadın olmasaydım belki mesut olurdum. Zira kadın olmak, kadınlar arasında çirkin olmak gibi bir şey.
Sayfa 25 - SermetKitabı okuyor
Bende anlaşılmayacak haller var. Ruhumun karanlığına bakıp da benim bile korktuğum anlar oluyor.
Sayfa 23 - SermetKitabı okuyor