Korku, gerçekleşmesi umulan şeylere, hüzün ise gerçekleşen şeylere karşı duyulan hissiyattır.
Sayfa 380
Hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, şöyle buyurdular. إِنَّ بَنِي إِسْرَائِيلَ تَفَرَّقَتْ عَلَى اثْنَتَيْنِ وَسَبْعِينَ فِرْقَةً وَ تَفْتَرِقُ أُمَّتِي عَلَى ثَلَاثٍ وَسَبْعِينَ كُلُّهُمْ فِي النَّارِ إِلَّا فِرْقَةً وَاحِدَةً قَالُوا مَنْ هِيَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ مَنْ هُمْ مَا أَنَا وَ أَصْحَابی -"Muhakkak İsrail Oğulları yetmiş iki fırkaya bölündüler. Ümmetim de, yetmiş üç fırkaya bölünecektir. Bir fırka hariç hepsi ateştedir. -"Ya Rasûlellah kurtuluşta olanlar kimlerdir?" dediler. Efendimiz (s.a.v.): -"Onlar, benim ve ashabımın yolu üzerinde olandır," buyurdu.' Yâni benim ve ashabımın üzerinde olduğumuz, itikâd, yaptığımız işler (ibadetler ve muameleler) ve söylediğimiz sözlerin yolu üzerinde olanlardır. Bu yol kişiyi kurtuluşa, saadete ve cennete ulaştırır. Rasûlullah'ın ve ashabın yolunun dışındaki yollar bâtıldır. İnsanı Cehenneme götüren yollardır. Bu yollarda olan insanlar eğer "ibâhe" ehli yâni haramı helâl gören bir mezheb'de ise ebediyyen Cehennemde kalacaktır. Yok eğer ibâhe ehli değilse, ebediyyen Cehennemde kalmaz. Cezasını çektikten sonra çıkar. الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah,
Sayfa 64 - Gül Kitap - 1. Cilt - Tercüme: Ömer Faruk Hilmi
Reklam
Onlar da bir cüzdürler. Amma zamanla kendi aralarında yetmiş üç fırkaya bölündüler. Yetmiş iki fırkası büyük bir tehlike üzerindedirler. Bunlar, bid'at ve dalâlet fırkalarıdır. Bir firka kurtulan firka'dır. Fırka-i Naciye denilen bu fırka, Ehl-i sünnet ve'l- cemaat'tir. Bunların hesabı Allah'adır. Allah dilediğine azab eder, dilediğini bağışlar.
Sayfa 64 - Gül Kitap - 1. Cilt - Tercüme: Ömer Faruk Hilmi
hürmet eden hürmet görür..
Efendimiz zamanında bir kadın, kocası eve geldiği gibi onu karşılar: "Ey benim efendim! Ey hâne halkımın efendisi! hoş geldin, der. Cübbesini üstünden alır, ayakkabılarını çıkarır, onu üzüntülü görürse "seni üzen nedir? Eğer üzüntün ahiret içinse, Allah hüznünü arttırsın, eğer üzüntün dünya içinse, Allah sana kâfi gelsin" derdi. Kocasına böyle muamele eden bu kadını duyan Efendimiz, onun kocasına şöyle hitabetti: "Ey filan! O kadına benden selâm söyle. Ve ona haber ver ki, kendisi için bir şehit sevabının yarısı vardır." [Ruhul Beyan, 2/164]
Sayfa 564 - Ahıska YayıneviKitabı okudu
"Kadının cihâdı kocasıyla iyi geçinmesidir." [Ruhul Beyan, 1/164]
Sayfa 564 - Ahıska YayıneviKitabı okudu
Meşhûr kâideye göre çeşitli maddelerden mürekkep olan cisimler bilindiği üzere birçok unsurlardan meydana gelmiştir. Meydana geldiği unsurlardan ateşin ağır bastığı cisimler -cinlerde olduğu gibi- nârî'dir. Unsurlarından havanın ağır bastığı nesneler ise -kuşlarda olduğu gibi- havâî'dir. Yine yapısında suyun baskın geldiği cisimler -balıklarda olduğu gibi- mâî'dir. Yapı taşlarında toprağın ağır bastığı -insanlar ve yeryüzünde yaşayan diğer hayvanlar gibi- canlılar ise türabî'dir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.