Mahir'i sorarsanız, dışardadır, türkiye'de !
Dursun Ali’yi mi sordunuz nevşehir’den, dışardadır, almanya’da “karanfil suyu neyler”i söyler durmadan nevşehir koca bir şehir, bakmadan kim geçebilir yanından Seyfettin’i mi sordunuz, dışardadır, almanya’da “adına gül denen menekşe”yi hatırlar durmadan aslında ne menekşe ne güldür hatırlanan topluca bir coşkunluğa varıldığı zaman şöyle ki, bir
Sayfa 514Kitabı okudu
“İttihat ve Terakki Cemiyeti 1906'nın başlarında Dr. Bahaeddin Şakir tarafından yeniden yapılandırılırken eski tip ve hantal görünümünden kurtuldu. Bahaeddin Şakir yeniden yaptığı organizasyonda Makedonya'da faaliyet gösteren Yunan komiteleriyle Ermeni Daşnaksutyun örgütlerinin yapılarını inceleyerek yeni bir model oluşturdu. Bu araştırmaların ışında Cemiyete yeni bir nizamnâme hazırladı ve bu 1906'da Kahire'de basıldı. Cemiyetin bünyesinde artık; heyeti merkeziyenin yanı sıra, iç işleri, dış işleri, hesap işleri ve yazı işleri şeklinde birimler oluşturuldu.”
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
İşte bunun içindir ki, berhayât olan millî mefkûre sahibi nesiller ile İttihat ve Terakki erkânı arasındaki o ruhî ünsiyet, imtizac ve yakınlık bu kadar canlı ve diridir. Onun için onlar, Talat'lar, Enver'ler, Cemal'ler, Hâfız Hakkı'lar, Dr. Nâzım'lar, Kara Kemal'ler, Bahattin Şakir'ler, Ömer Nâci'ler, Rahmi Bey'ler, Süleyman Askerî'ler, Kuşçubaşı Eşref'ler... onların hepsi bizim ''senli-benli'' olduğumuz mektep arkadaşlarımız gibidir. Akran gibiyiz onlarla, küçük isimleriyle bahsederiz çoğundan... Her gün beraber oturup kalkıyoruz sanki; muazzez ruhları ile yanı başımızdalar, seslensek gelecekler; seslenseler "Buradayız!" diyecek kadar... Ruhlarımız karışmış âdetâ!
İttihat ve Terakki erkanı arasındaki o ruhi ünsiyet, imtizaç ve yakınlık bu kadar canlı ve diridir. Onun için onlar o Tal'at'lar, Enver'ler, Cemal'ler, Hafız Hakkı'lar, Dr. Nazım'lar, Kara Kemal'ler, Bahattin Şakir'ler, Ömer Naci'ler, Rahmi Bey'ler,(nedense onlara ''Bey''li hitap ederiz, çok fazla janti olduğundan mıdır?!) Süleyman Askeri'ler, Kuşçubaşı Eşref'ler... onların hepsi bizim ''senli-benli'' olduğumuz mektep arkadaşlarımız gibidir. Akran gibiyiz onlarla, küçük isimleriyle bahsederiz çoğundan...
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Vay bee daha neler göreceğiz :))
Gümrük il idaresinde baş kantarcı olarak görev yapan Hacı Şakir Efendi bugün Türkiye'nin en büyük aile şirketlerinden Eczacıbaşı holding in kurucusu Süleyman Ferid Eczacıbaşı'nın babası Nejat Eczacıbaşı nin dedesiydi
Reklam
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.