Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yazık... Tutunulacak dalların tümü kurumamış, ısınılacak ocakların tümü sönmemiş diye umutlanmıştım...
Reklam
Ölmek ne ki? Savaşıp yaşamak, yaşamakların en güzeli.
İyisi mi, yeni bir hava çalmak bundan böyle. Düdüğü başka türlü öttürmeli. Dümbelekliği bırakıp, davula tokmak olmalı.
RADYO: Sevgili dinleyiciler, hafif müzik dinlediniz. Günün önemli olaylarından özetler veriyoruz. Dünyada sürekli bir barışın sağlanması için yapılan toplantılar devam ediyor. İlgililer umutlu olduklarını ve yakın bir gelecekte…
ERKEK: Sevtap Abla, Sevtap Abla… KADIN: Sevgi ulan, Sevgi. Sevgi’yim ben. Ben babamın evinde Sevgi’ydim… (Göğsünü tutar, kıvranır) Şuramda… Bir şey var şuramda… (Kasılır kalır bir an, sonra yığılır olduğu yere)
Reklam
-İnsan sıkı tutunmasını bilebilirse, doğruya ve aydınlığa inançla yönelebilirse, korkular biter. Yalnızlıklar, umutsuzluklar, sevgisizlikler de.
ERKEK: İşte bu çarpıntılı, yalnız, heyecanlı görünüşünüz önemli. Evet, güzelliğinizden ve isminizin ışıklarla yazılmasından daha önemli. Öfkenizi, sevgisizliğinizi, belki birçok haksızlıklara uğramışlığınızı, hep yalnız bırakılmışlığınızı, yaşadığımız dünyanın dengesizliklerini unutun şimdi! Savrulmuş, yazık edilmiş, boşa gitmiş olduğunuzu düşünmeyin hiç! Bakın, bu güneşli gün bir yol ağzı olsun. Seçin kendinizi!
ERKEK: Hep iyi davrandım sana. Güzelliğini, iyiliğini düşündüm. Korudum seni… KADIN: Hayır. Sildin renklerimi, beyaza boyadın.
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.