Artık vakit geldi demektir Ayrılığı çalıyor saatler
"Ozanlar uykuya ölümün kardeşi adını verir. Çoğu insan için o karanlık saatler, günlerinin sonunda bekleyen durgunluğun bir işaretidir."
Sayfa 233 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Saatler akıp giderken biz felakete uğramışlar uykusuz yattık.
Son zamanlar yaptıklarıma bakma ne olursun. Altmış ikiden tavşan yapmayı matematik problemi zanneden bir çocuğun çaresizliğine benziyor yaşadıklarım. Elde var olan şeyler sonuca ulaşmaya yetmiyor. Tüm uğraşlarımın beyhude olduğunu fark ettiğimde yeniden başa dönüyorum. Yeni işlemler, karmaşa, bitimsiz bir yolculuk. Altmış ikiden tavşan. Böylesine basit ve bir çırpıda söyleyiveriyor insan. Nefes alıp vermek kadar alışılmış, gözlerini kırpmak kadar sıradan bir şey. Sayılabilir her şeyi olağanlaştırıyor insan. Günler, saatler, nabız atışları, doğumlar, ölümler. "Hayret" çocukluk zamanlarında saplanıp kalmış bir ünlemden ibaret şimdi. Babamın, bir portakalı insan yüzüne benzettiği, çakıyla keserek ağız biçimini verdiği yere bir sigara iliştirdiği zamanları hatırlıyorum. Mum ışığında, elleriyle yaptığı gölge oyunlarını ve duvardaki kuşlara, atlara bıkıp usanmadan baktığım zamanları. Bitmek bilmeyen hayretimi hatırlıyorum.
Apartman dairesindeki saatler tıkırdarken, aklım saniyeler ve dakikalarla oynayarak acımı azaltmaya çalışırdı.
“Ne kadar budalaca, diye düşünebilirsin- öğleden sonra ansızın, hiç ummadığım bir anda, nedenini bilmiyorum, başına bir şey gelmiş olabilir diye anlamsız bir korku nöbetine tutuldum. Sana telgraf çekmek istedim, yanına gelmek istedim ve saatler ilerleyip seni hâlâ göremeyince birbirimizi bir kez daha kaçırırız diye çılgına döndüm.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.