İyilikle gülümseyebilen insanlar vardı hâlâ.
Hayatımız adeta herkesin sonucunu görmek için izlediği bir satranç karşılaşmasına benziyor. Kazanmak veya kaybetmek önemli değilmiş gibi davranarak, önemli olan mücadele etmek diyerek gerçek hislerimizi saklayabileceğimizi umarız, halbuki…
Sayfa 167 - Can Yayınları 1. BasımKitabı okudu
Reklam
(...) böylesi daha acımasızdı, çünkü öteki sorgulamalar ne de olsa bir saat sonra son buluyordu, oysa bu ikincisi, içinde bulunduğum yalnızlığın alçakça işkencesi nedeniyle hiç bitmiyordu.
Fakat sonuçta düşüncelerin de, ne kadar herhangi bir özden yoksunmuş gibi görünürlerse görünsünler, bir destek noktasına ihtiyaçları vardır, aksi takdirde dönmeye ve anlamsız bir biçimde kendi etraflarında çember çizmeye başlarlar; onlar da hiçliğe dayanamazlar.
Dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.
Kış
Bir satranç oyuncusunun hamleleri gibi, sinsi, ölçülü, yavaş atılımlarla sokuldu. Bir sabah, tek tük ağaçlarla çit çalılıklarının dikenleri, bitkisel giysilerini üzerlerinden atıp, hayvansal bir örtüye büründüler. Her dal, tüylü, ak bir kürkle kaplandı. Kulübelerin, kapıların, çitlerin çıkıntılı uçlarından sarkan örümcek ağları, billurlaştırıcı havanın etkisiyle beyaz yün İlmeklerine dönüşerek gözle görülür hale geldiler.
Sayfa 338 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.