Dünya gezi edebiyatında, gerek tasvir ettikleri coğrafi bölgelerin boyutları, gerekse eserlerinde kullandıkları dilin edebî nitelikleriyle ön plana çıkan belli başlı üç büyük gezgin ve artık klasikleşmiş olan üç önemli seyahatname sözkonusudur. Bunların ilki Tancalı İbn-i Battuta'ya, ikincisi Venedikli Marco Polo'ya ve üçüncüsü de İstanbullu Evliya Çelebi'ye aittir.
Burhan ayininde Şamanist etkinin olduğuna dair inancımız, bu tür hallerin özü itibariyle Şaman kültürüne has olduğu gerçeğine dayanmaktadır. Şamanizm kavramı genellikle Türk ve Moğol toplumlarının dinini tanımlamak için kullanılmaktadır. Aslında Şaman kültürünün unsurları, tek bir bölgeyle sınırlandırılamayacak kadar dünyanın değişik bölgelerine
Sayfa 105 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Rifâîlik, Ayin
Gezgin için en unutulmaz anlar, akşamları yapılan sohbetlerde, bir kamp ateşi etrafında yorgunlukların atıldığı zamanlarda yaşanır.
Şamanizme dair.
Eski Türkler, Gök Tanrı dinine inanıyordu. 17. yüzyıla kadar Şamanizm tanımlanması ile karşılaşmıyoruz. Gök Tanrı inancının din adamları için Kam, Baksı, Oyun tanımlamaları var. Özellikle de en yaygın olanı Kam. Şaman kelimesi Ruslar tarafından dünyaya yayılan bir kelime. Sonrasında da, Gök Tanrı inancının tanımlaması yok. Ruslarla çok yakınlaşmış olan Hakasya'da bu terimin yerleşmiş olduğunu belirtelim. Nasıl ki, Yahudilik için Hahamizm, Hristiyanlık için Papazizm, İslam için İmamizm denilemeyecekse, Gök Tanrı inancı için de Şamanizm denilemez.
Sayfa 285
Çin, bizim için tarihin en eski dönemlerinden itibaren, yalan, dolan ve kandırmak demek. Bizim tarihimizde hiçbir milletle Çin kadar yakın ilişkilerimiz olmamıştır.
Sayfa 280
Tarihi Türk alfabesinin kaynağı olarak kabul etmemiz gereken kaya resimlerinin tek bir yapıcısı yoktu. Bu yüzden her alanda birbirine benzese de farklı çizgiler karşımıza çıkıyor ve bir resmin üzerine asla başka biri tarafından resim yapılamıyor. Bir tür saygı ifadesidir bu, kimse bir başkasının duasına ve dileğine saygıda kusur etmiyor.
Sayfa 272