başkalarının aşkına hiç benzemiyordu. Çok büyük bir aşktı bu. Hayat âşığı, toprak âşığı, tabiat âşığı idi. Bu aşkını içinde saklıyor ve türkülerde duyup yaşıyordu. İlgisiz bir insan, âşık olmayan bir insan, sesi ne kadar güzel olursa olsun, böyle şarkı, böyle türkü söyleyemez.
Sayfa 50 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
“Biliyordum ki, toprak katı ve tabiat zalimdir ve insan cinsi bozuk bir hayvandan başka bir şey değildir; biliyordum ki, insan hayvanların en kötüsü, en bayağısı ve en az sevimli olanıdır. Evet bilhassa en az sevimli olanıdır.”
Reklam
Yunan tanrıları , insan ruhunda, ve muhayyilesindeki, tabiat güçlerinin sürekli etkilerinin ilkin soyutlaştınlmış, sonra da konkreleştirilmiş izdüşümleridir, gölgeleri ve hayalleridir. Yunan mitolojisi, din gibi tabiatüstü bir karakter taşımaz, tabiatın, sembolik ve değer hükümlerine bağlanmış sürrealist bir yorumundan başka bir şey değildir.
... "Yılbaşının da sence hiçbir husuiyeti yok mudur?" diye sordum. "Hayır" dedi, senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu herhangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim değil; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması... İnsan ömrü doğumdan ölüme kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir...
Sayfa 106Kitabı okudu
"Her insan, akıl ve vicdan sahibi herkes, hatta basit bir hayvan bile, bu dünyada, ihtiyaç hissettiği andan itibaren mutluluğu aramaya başlar. Bu öyle bir kanundur ki, bütün tabiat kanunları değişse bile bu kanun değişmez."
Sayfa 130 - Epub, Kaknüs Yayınları
İniyorum kulelerinden katil iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane canlıların korka korka uzandıkları zemin ağzımda kef iki gözIerimde mil iniyorum kulelerinden
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.