Bir bakıma şerî emirlerin sırrı diye anlaşılabilecek tasavvuf, esasen şeriatı mündemiçtir. Arifler de durumu böyle anlatır ve şeriatsız tasavvuf olmaz derler.
"Zira tasavvufsuz şeriat olur ama şeriatsiz tasavvuf olmaz. Tasavvuf şeriat caddesini süslemek, kaygan zeminleri kullanışlı hâle getirmek için vardır."
...Bu yanlış kanaatlerin birisi de, tasavvufun, şeriattan kopuk bir hayat tarzı öngördüğünün varsayılmasıdır. Oysa tasavvuf şeriatsız yaşanmaz. Nasıl ki, şeriat da tasavvufsuz mümkün olmaz.
Dinin tasavvuf boyutundan söz edebilir misiniz?
Din üç sacayağı üzerine oturur: İmân, İslâm, ihsân.
Tasavvuf ihsân boyutundandır.
Yâni ihsân, sen Allah'ı görmüyorsan da O'nun seni gördüğünü bilmendir. Hatta sadece bilgi değil öyle davranmandır ihsân.
Tasavvuf işte bu ihsânın müesseseleşmiş şeklidir. Ama bugünkü fotoğrafına bakıldığı