Denethor ve Pippin
"Şimdi bana hikâyeni anlat sevgili kulum, dedi Denethor, yan nezaket, yarı alayla. "Çünkü oğlumun kendine arkadaş seçtiği birinin sözleri gerçekten de hoş gelecektir."
Pippin koca salonda, Gondor Hükümdan'nın delip geçen bakışları altında, arada bir sorduğu kurnaz sorularla deşildiği ve bütün bu süre zarfında olanları dinleyen,
...bazı tekerlemeler vardı aramızda ne bileyim ne kadar tekrar etsek bıkmazdık hoşumuza giderdi işte onlar gibi yaşamak isterim aranızda...
“ulusal tiyatro” dedim de aklıma geldi. Herhangi bir araştırmacımız, hiç de yabana atılmayacak önemdeki ulusal tiyatromuz üzerinde daha geniş, yeni incelemeler yapsaydı, çok hem de pek çok yararlı olurdu. Sonraları hapishanemizin tiyatrosunda seyrettiğim tuluatın yalnızca bizim mahpusların eseri olduğuna bir türlü inanamadım. Bunlar ağızdan ağza geçmiş birtakım tekerlemeler, eski kuşağın yenisine bıraktığı gülünç konular, hoş buluşlar olmalıydı.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Derken üç dört yaşlarında iyice konuşmaya, oyunlar oynamaya başladık. Ağızdan tekerlemeler çıkmaya başladı dünyayı kurtarabilecek kadar adaletli oyunlarda.
Sevdiği kadın, sevmediği erkeğin altında sürrealist tekerlemeler sayıklıyordu.
Biz, olmazsa olmaz özlemlerimizle kime hizmet ediyorduk?! Kimsenin kimseyi güldürmeye kalkışamadığı, cesaret bile edemediği bir ülkede söylenemeyen, dile dolaşan tekerlemeler gibi yaşıyorduk. Lastiklerimiz patlaktı ve devletin verdiği kimliklerin arkasında kişilik pişiriyorduk. Sevdalarımız, tıraşsızdı. Oysa dağın dağa kavuştuğu ülkelerde, insan insana, kavga kavgaya, inanç inanca mutlaka kavuşurdu. Şimdi, uykudadır dudakların. Ellerin, vazife icabı vurulmuştur. Ayakların, unutmuştur zemheride tabut taşıyan azınlıkların tarihe geçtiklerini. Gövden, bir tavşanda gözyaşlarına dönüşmüştür.
Sayfa 40
