“Ancak başarısız olur sonra yeniden denerseniz ne istediğinizi anlarsınız.” — Valerie Thomas
Sayfa 191 - Hep Kitap
Sakar Cadı Vini evinin penceresinden baktı ve titredi. Bahçesi karla kaplıydı. Süs havuzu donmuştu. Çatının kenarları buz sarkıtlarıyla doluydu. Vini, “Kış mevsiminden çok sıkıldım,” dedi. Bahçede bir tur atan Vilbur kedi kapısından içeri girdi. Ayakları ıslanmıştı ve bıyıkları buz tutmuştu. Vilbur’da kıştan bıkmıştı. Birden Vini’nin aklına güzel bir fikir geldi. Yaptığı işi bıraktı. Büyük sihir kitabını aldı ve dikkatle okumaya başladı.
Reklam
Sakar Cadı Vini ve kocaman kara kedisi Vilbur baloya hazırlanıyordu. Bu kıyafet balosu Kuzen Kütbat’ın doğum gününü kutlamak için düzenlenmişti. “Ne giysek ki, Vilbur?” diye sordu Vini. “Bunu iyi düşünmemiz gerek.” Vini düşünmeye başladı. Külkedisi? Olmaz Ayı? Yok Kupa Kızı? Yok, yok! Sonra Vini’nin aklına harika bir fikir geldi. Sihirli değneğini sallayıp bağırdı: Abrakadabra!
Thomas Jefferson, hükümetler halktan korkuyorsa, özgürlük vardır demişti.
Vini ödül kazanmaya bayılırdı. İskelete dikkatle baktı. Çok ama çok büyüktü, bir sürü sivri parçası vardı. Vini resim mi yoksa maket mi yapacağına karar veremedi, üstelik dinozorun neye benzediğine de karar veremiyordu. “Çok zormuş, Vilbur,” dedi Vini. Ama ödülü kazanmayı da gerçekten istiyordu. Sonra Vini’nin aklına bir fikir geldi.
Sakar Cadı Vini ormanın içindeki siyah evinde yaşardı. Evinin içi de dışı gibi siyah renkliydi. Halıları ve yatağı da siyahtı. Hatta yatağının çarşafları ve battaniyeleri de siyahtı. Banyosu bile siyahtı. Sakar Cadı Vini, siyah evinde siyah renkli kedisi Vilbur’la yaşardı. Vilbur da siyahtı. İşte sorun da buydu.
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.