''Yetim tokatlandığı zaman ağlayınca onun sesinden ''Rahman'ın Arşı'' sarsılır ve Ulu Allah meleklerine şöyle buyurur; ''Ey meleklerim! Ana-babasını toprak altında gizlediğim şu yavruyu kim ağlatıyor?''
Utançtır, ana,
yaşayan kahramanlarda
göz yaşları.
Dua et, toprak yeşersin,
ekmek versin çocuklarına,
gene efendileri olsun yurtlarının
sağ kalanlar, dua et.
Son tahlilde, insanlığın tarihi de erkeğin, "toprak ana"yı altetme girişimlerinin oluşturduğu zincirden başka nedir ki?
"Kadının değerinin düşmesi, insanlık tarihinde zorunlu bir aşamayı temsil eder.
Bir savaşın haklısı, galibi olabilmek için, sonuna kadar savaşmak ve yenmekten başka çare olmadığını ben işte o zamanlar anladım. Ya savaşacak, yenecektik ya da ölecektik!
Hayatın düğümlerini mazideki meselelere bağladıkları için çözemeyenler, büyümekten korkarlar.
Otuzuna gelip ana-babasını hala suçlayandan ne kendine ne etrafına hayır gelir.
Savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi.