Hz. Peygamber’in kabrine doğru giderken, birden yüreğim kabardı, dizimin dermanı kesildi, oracığa çöküp ağlamaya başladım. Nasıl olduğunu anlayamadım. Sanki mübarek, hayatta imiş de beni çağırıyormuş gibi. Salat ü selam okuya okuya doğruldum. O hal içinde yüzer gibi, uçar gibi, kendimden geçerek kabre vardım.