Bilgilendirme: bu alıntı 1 sayfa sürecektir.
Soracak olursanız "Derdin ne senin?.." Asla bilemedim ben, kim olduğumu. Kolejli burjuva mi, şeyhe müntesip mülayim bir sofu mu? Hiçbir diyarda hiçbir güneş hiçbir su... Patlatamadı içimdeki tohumu. Cevapsız kaldı "Kimim lan ben?" sorusu. Ömür boyu kendimle kendi dedikodumu yapageldim boru mu? Dışsal karşıtlıklar ve içsel çelişkilerle habire cebelleş dur. 'Hedonist bir çilekeş' oksimoronu... Bilemiyorum artık Bati nerde bitiyor, nerde başlıyor Doğu? Kıvam istikrar ayar ölçü denge tutmuyor ne yapsam bende. Bulanık bir evrende sürdürüyorum hercai varoluşu. Yetişemiyorum kendi hızıma. Ayrı bir gezegende miyim her sabah? Krizde bir keriz mi? Kime neye ne kadar ne borçlu olduğumu bilmeden yaşıyorum ah... Ne evlat ne de baba olabildim ben. Kurtulamadım asla aşırılıktan ve de belirsizlikten. Mimar mıyım garson mu? Seküler mi dindar mı? Top-model miyim yoksa bulaşıkçı mı? Genç mi yaşlı mı? Hayat bir imtihansa... neden cevaplanmaz ki, hatta sorulmaz hiçbir soru? Uzakdoğu'da Türk'üm, İstanbul'da bir muhacir oğlu. Camide misafirim, podyumdaysa yabancı. Bu bir aidiyet mi varoluş sorunu mu? Suçsuz bir günahkârım. Varolmaya yetmiyor anlam stoku. Sıfırla çarpılmış bir evren benimki. Ümitten gıcık kapan, bir ben miyim ki? Yokluk malzemesiyle, kadim hiçlikte, boşluk projesini gerçekleştirdim. Belki sevap işledim belki günaha girdim. Bilmiyorum ayık mı esrik miyim? Hayatı anlamazken ölümden nasıl fayda umabilirim? Şeytandan daha bilge daha zeki değilim. Allah'tan tek dileğim, bir dileğim olması. Vahşi manasızlıktan aşina absürtlüğe varan bir eğim.
Sayfa 138Kitabı okudu
CEMALİFER - Ben kimseyi sevmiyorum. Ben yaşamaktan nefret ediyorum. Ben ölmek istiyorum. VİCDANİ - Ayıp, ayıp, Tevfik Fikret ne demiş? Vatan için ölmek de var, ama borcun yaşamaktır, ağzından yeller alsın.
Reklam
Malazgirt Marşı
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya, Anadolu başlar, vatan olmaya... Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya! En güzel marşını vurmada mehter; Ya Allah... Bismillâh... Allahuekber!
Sayfa 277Kitabı okudu
“(...) kültür 'doğru'nun referansı olarak alınacaksa, ahlâk iflâs ederdi. Ederse etsin diyemiyordum. Farkettiğim kadarıyla, ahlâkı dışarıda bırakmak, insanî olan her şeyi açıklamasız bırakmak demekti. Ahlâksız olmak insanî olanın içine dâhil edilse bile böyle bir katılımı ancak mantıklı kalarak başarabilirdik. Ahlâksız olanı insanî olan içine katan mantık, bir başka ahlâkı (diyelim ki sosyal ve fizikî zaruret fikrini) esas kabul etmek zorundaydı. Hangi ahlâk? Bu soruyu 'yaratılışı, varlığı mümkün kılan ahlâk' diye cevaplandırabilirim. Yeniden doğmayı, dirilmeyi mümkün kılan ahlâk, ancak yaratılmayı mümkün kılan ahlâk olabilirdi. Varlığımı borçlu olduğum, doğru mu eğri mi davrandığımı karara bağlayan olabilirdi ancak. Böylece öteden beri sahip olduğum ve beni kendimi kandırmaktan alıkoyan deus otiosus inancı, içimde İslâm itikadının Allah, Kaadir-i Mutlak inancına inkılâb etti. Ateş'ten uzak kalmayı, Bahçe'ye girmeyi isteyen biri olma güvenine (ve belki de safiyetine) sahip oldum. Elhamdülillah.”
Hiçbir diyarda hiçbir güneş hiçbir su… Patlatamadı içimdeki tohumu. Cevapsız kaldı “Kimin lan ben” sorusu. Ömür boyu kendimle kendi dedikodumu yapageldim. Boru mu? Dışsal karşıtlıklar ve içsel çelişkilerle habire cebelleş dur. Hedonist bir çilekeş oksimotonu. Bilemiyorum artık Batı nerede bitiyor, nerede başlıyor Doğu? Kıvam istikrar ayar ölçü denge tutmuyor ne yapsam ben de. Bulanık bir evrende sürdürüyorum hercai varoluşu. Yetişemiyorum kendi hızıma. Ayrı bir gezegende miyim her sabah? Krizde bir keriz mi? Kime neye ne kadar ne borçlu olduğumu bilmeden yaşıyorum aah.. Ne evlat ne baba olabildim ben. Kurtulamadım asla aşırılıktan ve de belirsizlikten. Mimar mıyım, garson mu? Seküler mi dindar mı? Top model miyim yoksa bulaşıkçı mı? Genç mi yaşlı mı? Hayat bir imtihansa neden cevaplanmaz ki, hatta sorulmaz hiçbir soru. Uzak Doğuda Türküm, İstanbulda bir muhacir oğlu. Camide misafirim, podyumda ise yabancı. Bu bir aidiyet mi varoluş sorunu mu? Suçsuz bir günahkarım. Var olmaya yetmiyor anlam stoku. Sıfırla çarpılmış bir evren benimki. Ümitten gıcık kapan, bir ben miyim ki? Yokluk malzemesi ile kadim hiçlikte, boşluk projesini gerçekleştirdim. Belki sevap işledim belki günaha girdim. Bilmiyorum ayık mı esrik miyim? Hayatı anlamazken ölümden nasıl fayda umabilirim? Şeytandan daha bilge daha zeki değilim. Allahtan tek dileğim, bir dileğim olması. Vahşi manasızlıktan aşina absürdlüğe varan bir eğim.”
Reklam
720 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.