Mecnuna sormuşlar: "Leyla'ya hakkını helal ediyor musun?" diye. "Hayır! " demiş "Etmiyorum." Tabiki saşırmış soranlar ve eklemişler: "Neden? Neden helal etmiyorsun de hele?" Mecnun boynu bükük cevap vermiş: "Ahrette helalleşme bahanesiyle de olsa bir kez daha görebilmek için..."
Aşık vuslat bulur serden geçerse Arifler yurdunda şerbet içerse Bahar vakti bağda güller açarsa Şeyda bülbül ola öte göresin
Reklam
Yürümeyi göze aldiysa kalbim İki mevsim arasındadır şimdi Ölüm ve Leyla Vuslat ve su Bir çeşme akıyor güneşe doğru Bir ikindi vakti dağıldı kervan Kelebekler neden kanatlanıyor O bahara meftun ateşe doğru Göz göze gelmedim henüz kaderle Benim kirpiğimden, onun kaşından Yollar bulacağız inişe dogru Nice hicran yokuşları görmüşüm Oyulmuştur yüreğimin taşından
Ne ayrılık vakti, ne vuslat günü Çözen yok hasretin son düğümünü.
Ayrılık vakti mi geldi yavrum? Yokluğuna iki gün katlanamazken sen beni sensizliğe mi esir edeceksin?
Sayfa 37 - Yazşader YayıncılıkKitabı okudu
Gece yıldızlar öper seni usulca Çiğ damlacıkları toplanır yanaklarında Ufuklar ağarmaya duranda seher vakti Bâd-ı sebâ demlenir dudaklarında Arılar kokuna koşar gelir Beyaz gül derler sen duvak takınca Yeşil çimenlerde tamamlanır tuvaldeki resmin Gülünce pembe pembe olur yüzün gülüm İffetle birlikte anılır ismin Seninle yeryüzüne bahar gelir Kırmızı gül derler sen kızarınca Kalbimin yangınıdır senin yüzüne vuran Her mevsim en temiz sular öper Harama göstermediğin ayaklarının altından Böcekler usâresini emer yumuşak teninin Sevdalın dağları aşar gelir Bende figân başlar sen sarı açınca Sayrı yapan bir sevdanın resmidir sarılık Vuslat köprüsünü seller götürür Her ezgide keleplenir ayrılık Aşka vedâsıdır gözlerinin Hüzün sular gibi coşar gelir
Reklam
264 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.