Seçimin (3.11.2002) son düzlüğüne girilirken iki partinin önde gittiği görülmüştü. Bir seçmenin deyimiyle bu iki parti “Halk Partisi ve Ak Partisi” idi. Merkez sol seçmen solun büyük partisi olan CHP'ye, merkez sağ seçmen ise sağın büyük partisi Ak Parti'ye yönelmişti... Sonuçlar bu gözlemi doğruladı. Barajı sadece bu iki parti
Sayfa 273Kitabı okudu
Bu hükümet (Anasol-DC) bağımsız ve özgür bir hükümet değildi. 12 Mart sonrasında kurulan Erim Hükümeti ne kadar bağımsızsa bu hükümet de o kadar bağımsızdı. Erim Hükümeti, muhtırada yazılan talimatlar doğrultusunda icraat yapmıştı. Yamalı bohça niteliğindeki Yılmaz Hükümeti de 28 Şubat'ın dayattığı 18 maddelik talimat doğrultusunda icraat
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Burada Türkiye’nin fazla bir rolü yoktur. Mesut Yılmaz, “Öcalanın getirilişinde bizimkilerin haberi yoktur” dedi. Dışişleri çevreleri de “getirilişi aleyhimizedir” dedi. Kenan Evren de “ bu adam başımıza bela olur” tarzında açıklama yaptı. Genel olarak “bizim fazla rolümüz yoktur, zaten paketlendi” deniliyor. (A.Öcalan)
1993'ten sonra ortaya çıkan hükümetteki istikrarsızlık, Erbakan'ın lslam taraftarı Refah Partisi'nin toplam 550 koltuktan 1 58'ini kazanarak mecliste çoğunluğu sağladığı 1995 seçimlerinden sonra daha da kötüye gitmişti. Parlamentonun geri kalan koltukları, DYP'nin 135, ANAP'ın 132, DSP'nin 76 ve CHP'nin 19 milletvekili arasında paylaşılmıştı.
Sayfa 209 - MOZAİK YAYINLARI
De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." Hucurat Suresi:49/16
Sayfa 260Kitabı okudu
"Medyada yüzlerce tanık var, Tuncay 1998'de Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı ile manevi olarak güçlenince kendini yanma alan ve iş veren Uğur Dündar'a numara çekerek ayağını kaydırdı ve onun koltuğuna, yani Kanal D Haber'in başına oturdu. Uzun yıllar Tuncay'a selam vermeyen Uğur Dündar, Özkan FETÖ'den hapse girince affetti ve geçmişin üstüne sünger çekti."
Sayfa 57
Geri13
36 öğeden 31 ile 36 arasındakiler gösteriliyor.