Kim bilir nerelerden, hangi karanlık tarihten, gizli saklı köşelerde kopup gelmiş, boğulmuş da ölmüş sanılan fakat hortlayıp ortaya çıkıveren bir şarkı ya da bir türkü, bir anda ele verebilir mi insanı? Bu şarkı o insanı alıp bir loft'un aydınlık ve konforlu yirmi ikinci katına çıkarır mı ? Bu türkü yerin iki kat altına, kaldırımın boğduğu daracık bir pencereye, rutubet soğan yoksulluk kokan karanlık bir kapıcı dairesine tıkar mı? Ayırımında olmadığı bir güven duygusuyla rahatladığı kısacık bir anda mırıldandığı bu ezgi, çırılçıplak bırakır mı o insanı? Mutlak bir yere ait kılar mı ? Kökünü, utandığı ve sakladığı geçmişini açığa çıkarır da, kat kat özenle makyajladığı yüzüne çarpar mı ?
Baktığı yerden her şeyi göremezdi. Ancak,herkes kim anlardı. Kimsecikler bilemese de orada olduğunu, o herkescikleri bilirdi. Parça parçaydı herşey, her biri, her gördüğü, fakat o hepiciğini gözlerinde tamamlardı.
Reklam
Kaldırıma sıfır bir pencereye kim dikkat eder ki? O pencereden taşmış bir çift meraklı gözse, herşeye bakar, herşeyi görürdü.
Hiç görmediler seni, yüzüne bakmadılar burunlarının dibindeyken, uzun, uzun yıllar. Buradaydın ama değildin.Dikkat edilmemiştin "perdon" denmemiştin. Yeni mi taşındınız yoksa, çok mu sık geliyorsunuz ya da ne kadar dikkatsizim doğma büyüme buralısınız galiba, hangi apartman, kaç numara ?
Giysilerin seni ele verir. En çok da ayakkabılar. Fakat dünyanın parasını da döksen, ne yaparsan yap, nasıl öğrenirsen öğren, en iyisi de olsan sonradan, yoksulluk her zaman tenindedir...Yansır açığa çıkar geçmişin, hafif ya da ağır makyajını temizlediğinde uykuya dalmadan. Ne demek olduğunu bilen bilir, bedeldir, hiçbir gece makyajını silip de uyumaz bu nedenle bazı insanlar.
Bu şehirde insanın hayatı bir kaldırımdan diğerine değişebiliyordu.
Reklam
212 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.